Title: REÇETE KAVRAMI VE HUKUKİ DEĞERLENDİRMESİ
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on May 29
Rating: 5.0

Reçete, hekim tarafından düzenlenen ve muhatabı eczacı olan, hastaya uygulanacak tedavi ile ilgili olarak bir ilacın verilmesi talebini içerir yazıdır. Hekim reçetede kullanılması gereken ilacı ve kullanım dozunu açıkça belirtmelidir. Herhangi bir ilaç yazılmaksızın açık olarak düzenlenen reçete hukuka aykırıdır.

Reçete ceza hukuku bakımından evrak niteliğindedir. Reçeteyi hazırlayacak olan kimse hekimdir. Başka bir kimsenin reçete hazırlaması halinde evrakta sahtecilik suçu oluşmaktadır. Herhangi bir kamu hastanesinde görev yapan hekimin hazırladığı reçete ise resmi bir belge olacağından, üzerinde tahribat yapılması yahut kamu görevlisi niteliğindeki hekimin adı kullanılarak reçete tanzim edilmesi durumunda ceza hukuku bakımından resmi evrakta sahtecilikten bahsedilmektedir.

Reçetenin düzenlenmesi hekimlik sözleşmesinden kaynaklanan bir yükümlülüktür. Hekim, hastanın tedavisi ile ilgili olarak tanzim edeceği reçetede belirteceği ilaçları yazarken ilaçların fiyatı, hastanın ekonomik durumu ve aynı nitelikte başka bir ilacın bulunup bulunmadığını göz önünde bulundurmalıdır. Diğer bir deyişle hekim, hastanın tedavisinde en iyi sonucu sağlayabilecek ilaçları yazmakla mükelleftir.

Tıbbi Dentoloji Nizamnamesi’ nin 16. maddesinde hekimin bizzat yaptığı muayene neticesinde rapor verebileceği düzenlenmiştir. Hekim tarafından düzenlenen reçetede, muayenenin yapıldığı kurum ve adresi, muayene ve kayıt tarihi, protokol numarası, hastanın kimlik bilgileri, reçeteyi tanzim eden doktorun kimlik bilgileri, doktorun uzmanlık dalı, doktorun ünvanı, doktorun diploma ve uzmanlık belge numarası, ilacın jenerik adı, kutu adedi, kullanım dozu ve kullanım zamanları yer almalıdır. Uygulamada hekimlerin ilaçların jenerik adları reçetelerde müstahzar adlarını yazdıkları görülmektedir. Ayrıca hekimin reçetede yazmış olduğu ilaçların birbirlerini olumsuz etkileyecek düzeyde olmamasına da özen göstermesi gerekmektedir.

Doktorun reçete yazarken hastanın talep ettiği bir ilacı yazma gibi zorunluluğu yoktur. Diğer bir deyişle hastanın talep ettiği ilaç hastalığın yapısına uygun değilse hekim bu ilacı yazmamalıdır. Hekimin hastaya yazmış olduğu ilaç esasen hastanın vücut bütünlüğüne bir müdahale olarak nitelendirileceğinden, yazılacak olan ilacın etkileri ve yan etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi emarelere ulaşılamadığı takdirde hekimin ilaç üreticisinin araştırma verilerine ve açıklamalarına güvenebileceği aşikârdır. Ancak az denenmiş, tehlikeli ve tartışmalı ilaçların kullanımından hekimin meslek etiği kuralları nedeniyle kaçınması gerekmektedir. Hekim hastaya reçete yazarken ilacı kullanmanın yararları ve olası zararları hakkında bilgi vermek zorundadır. Uygulamada bazı hekimlerin iş yoğunluğu ve hastanın teknik terimleri anlamasının güçlüğü nedeniyle açıklama yapmaktan kaçınması durumları ile karşılaşılabilmektedir.

Hekim hatalı veya eksik ve yanlış anlaşılabilecek nitelikte reçete düzenlediği, muhtemel riskleri ve yan etkileri göz önünde bulundurmadığı veya fazla doz aşımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken hususlardan bahsetmediği takdirde taksirli davranış nedeniyle cezai ve hukuki sorumluluğuna gidilebilmektedir.

Av. Tuğsan YILMAZ