Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Dec 11
Rating:
Kaynağını (TBK 53/3) hükmünden alan destekten yoksun kalma tazminatı, haksız bir fiile maruz kalan kişinin ölümü durumunda ölenin yardımından mahrum kalacak kişilere ödenebilen özel bir tazminat türüdür. Söz konusu hükme göre; Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar tazminattaki özel durumlar başlığı altında düzenlenmiştir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Oluşumu
Öncelikle ölen kişi ile tazminat talebinde bulunan kişi arasında bir destek ilişkisi var olmalıdır. Destek olan kişinin ölmesi ve destek gören kişilerin söz konusu ölüm nedeniyle zarara uğraması gerekmektedir. Bu zararın maddî bir zarara karşılık gelmesi gerekmektedir. Manevî zararların destekten yoksun kalma tazminatı çerçevesinde talep edilebilmesi mümkün değildir binaenaleyh manevî zararlar ayrıca manevi tazminat talebiyle talep ve tazmin edilebilir. Bir diğer önemli nokta ise destekten yoksun kalma tazminatının yöneltileceği üçüncü kişiler tarafından söz konusu ölüme sebebiyet verilmesi gerekmektedir. Kişinin ölümünden herhangi bir şekilde sorumlu olmayan şahıslara pek tabii destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulamayacaktır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hakkının Niteliği
Bu hak kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olmadığı için destekten yoksun kalma tazminatının üçüncü kişilere devredilebilmesi mümkündür. Söz konusu hak alacağın temliki hükümlerine göre üçüncü kişilere devredilebilir.
Destek İlişkisinin Niteliği
Destek olan kişi ile destek gören kişi arasındaki bu ilişki kesinlikle karşılıksız olmalıdır. Aksi takdirde bu ilişki destek olma ilişkisinden ziyade bir sözleşme hâlini alabilir. Destek fiili destek görene bakım yardımı esaslı olmalıdır. Destek fiili süreklilik ve düzenlilik arz etmekle birlikte özel bir amaca hizmet etmeli, destek görenin yaşam standardını yükseltmek amaçlı değil yaşamı için temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesinin sağlanmasına yönelik olmalıdır.
Yargıtay Kararı
13.04.2011 Tarihli, 13.04.2011 Esas ve 2011/142 Karar numaralı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Kararında destek ilişkisinin niteliğine yönelik bir somut olay yer almaktadır. Olaya göre;
(...) Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda müvekkilinin birlikte yaşadığı imam nikâhlı eşinin hayatını kaybettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin istem saklı olmak üzere 1.000,00 YTL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin müteveffanın eşi olmadığını, destekten yoksun kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatını istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, müteveffanın boşandığı eşi olduğunu ancak fiili olarak birlikte yaşamaya devam ettiklerini, bu nedenle müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ileri sürmektedir. Dosya kapsamından da, davacının müteveffa ile boşandığı ve yabancı uyrukla bir kadınla evli olduğu ve halen bu evliliğin devam ettiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki, destekten yoksun kalma tazminatı istemi için resmi bir evlilik bağı ile bağlı olunması gerekmediği gibi, mirasçı olunmasına da gerek yoktur. Önemli olan, düzenli ve eylemli bir birliktelik ve destek ihtiyacının kanıtlanmasıdır.
Hukuk Genel Kurulu`nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında “TBK.nın 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.” denmiştir.
Avukat Tuğsan YILMAZ
Alper ÇABUK
KONU İLE İLGİLİ DİĞER YAZILAR
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Yorum yap