Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Oct 4
Rating:
Günümüzde işçi kavramı sadece taş ocakları, maden ocakları yahut ağır sanayi sektöründeki çalışanları içermemekte teknolojinin gelişmesi ile birlikte bilgisayar ve internet kullanımını içeren iş tanımları ile de sıkça karşılaşılmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu’ na tabi olarak çalışan ve işçi statüsünde olan kimselerin işyeri bilgisayarları kullanımında işverence tebliğ edilen iş yeri yönetmeliklerine yahut işyeri teamüllerine riayet etmesi gerekmektedir. Zira Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ nin 13.12.2010 tarih, 2009/447 esas, 2010/37516 karar no.lu aşağıda yer alan kararında, işverenin işçi bilgisayarı ve e-mail yazışmaları üzerindeki denetim hakkının bulunduğu ve belirli sınırlar içerisinde işveren denetiminin işçinin özel hayatının gizliliğini ihlal etmediği belirtilmektedir.
İşverence işyerinde yer alan ve işçinin kullanımına tahsis edilen bilgisayar ve e-mail üzerinde yapılan denetimin işçinin özel hayatının gizliliğini ihlal edip etmediği, denetimin hangi sınırlar içerisinde yapılabileceği her somut uyuşmazlıkta kendine özgü olarak değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
İşçi Bakımından;
İşçiye ait kişisel bilgilere işverence erişilmesi ve bu bilgilerin ifşa edilmesi nedeniyle işçi, özel hayatının gizliliğinin ihlali nedeniyle en yakın Cumhuriyet Savcılığı’ na şikâyette bulunabileceği gibi iş akdini tek taraflı olarak haklı nedenle feshedebilmekte ve kıdem tazminatının ödenmesini işverenden talep edebilmektedir.
İşveren Bakımından;
İşyerinde işçinin iş ile ilgili faaliyetlerini yürütmesini sağlamak amacıyla tahsis edilen bilgisayar ve işyeri e-mail hesaplarının işverence denetlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu bağlamda işçi görevi gereği edindiği bilgileri 3. kişilere ifşa etmemeli ve iş yeri yazışmalarına dikkat etmelidir. İşçi performansının çalışma saatleri içerisinde bireysel bilgisayar kullanımı nedeniyle düşüp düşmediğinin işverence denetimi de mümkün olabilmektedir. Günümüzde onlarca, yüzlerce işçi istihdam eden şirketlerin özellikle sosyal paylaşım sitelerine internet erişimini yasaklaması yaygın işveren uygulamasına örnek olarak gösterilebilir. İşveren denetimi nedeniyle işçinin ticari sır olarak kabul edilebilecek bilgileri sızdırdığı, çalışma saatleri içerisinde görevini yerine getirmediği, kullanımına tahsis edilen e-mail hesabı üzerinden işverene hakaret içerikli yazışmalar yaptığı ortaya çıkarsa işveren işçinin iş akdini tek taraflı olarak haklı nedenle ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeksizin feshedebilmektedir.
T.C.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/447, K. 2010/37516, T. 13.12.2010
ELEKTRONİK POSTALARI İŞVERENİN DENETLEYEBİLECEĞİ ( Davacı İşçinin İşverenin İşlerini Yürütmesi İçin Kendine Verilen Bilgisayarı ve E-Mail Adreslerini Kullandığı/İşle İlgili Olmayan Elektronik Yazışmalar Yaptığı – Bu Yazışmalar Sırasında İşverenin Şahsına Yönelik Hakaret Ettiği ve İşyeri Sırrı Sayılabilecek Konuşmalar Yaptığı/Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanamayacağı )
İŞVERENE ELEKTRONİK POSTADA HAKARET ( İşverenin Davacı İşçinin İşlerini Yürütmesi İçin Kendisine Verilen Bilgisayarı ve Elektronik Postaları Denetleyebileceği/Davacı İşçinin İş Akdi Daha Önce Feshedilen Bir İşçiyle Elektronik Yazışma Yoluyla İşverene Hakaret Ettiği – İşverenin Haklı Nedenle Davacının İş Akdini Feshedebileceği )
HAKLI FESİH ( Davacı İşçinin İşverene Elektronik Posta Yoluyla Hakaret Ettiği/Elektronik Postaların İşverenin Denetleyebileceği – Kıdem ve İhbar Tazminatına İşçinin Hak Kazanamayacağı )
KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Davacı İşçinin İşverene Elektronik Postada Hakaret Ettiği/İşyeri Sırrı Sayılabilecek Konuşmalar Yaptığı – İşverenin Haklı Nedenle Davacının İş Akdini Feshedebileceği/İşçinin Tazminata Hak Kazanamayacağı )
İŞYERİ SIRRI ( Davacı İşçinin İş Akdi Daha Önce Feshedilen Bir İşçiyle İşyeri Sırrı Sayılabilecek Konularda Yazışmalar Yaptığı – İşverenin Haklı Nedenle Davacının İş Akdini Feshedebileceği )
1475/m.14
4857/m.25/2-b, 41
ÖZET: Davacının iş akdine haklı nedenle son verilip verilmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır. Davacının görevi gereği işverenin işlerini yürütmesi için kendisine verilen bilgisayar ve e-mail adreslerini kullanarak iş akdi daha önce feshedilen S. A. ile işle ilgili olmayan elektronik yazışmalar yaptığı, bu yazışmalar sırasında işverenin şahsına yönelik hakaret niteliğinde sözler sarf ettiği işyeri sırrı sayılabilecek konularda da yazışmalar yaptığı anlaşılmıştır. İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır. Davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi gerekir.
DAVA: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, izin ile bayram tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi N. Doğan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine.
2-Temyiz nedenlerine göre davacının iş akdine haklı nedenle son verilip verilmediği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalıya ait işyerinde 20.3.1998-02.3.2002 tarihleri arasında teknisyen olarak çalıştığını, çalışmalarının SSK’ya bildirilmediğini, işverenden sigorta işlemlerinin yapılmasını ve geçmişe yönelik haklarını talep etmesi üzerine davalı işverenlikçe işten çıkarılmakla tehdit edilerek ve geçmişe yönelik alacağı ve hakkı olmadığı yönünde belge imzalatılmak istendiğini, ancak müvekkilinin bu belgeyi imzalamaması üzerine 2.3.2002 tarihinde işveren tarafından işten çıkarıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve atamalardaki beyanlarında dava dilekçesindeki haksız fesih iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının internet üzerinden teknik bilgi ve servis işlerini yapabilmesi için kendisine tahsis edilen ve şifresi yalnızca kendisi tarafından bilinen mail adresinden internet üzerinden 3.kişilerle yaptığı mesaj ve haberleşme ile işyerini kötüleyici, firmayı ve işvereni zarara sokucu ve işyerinin sırlarını ifşa edici haberleşmeler yapmak suretiyle kötü niyetli ve işyerini zarara uğratıcı davranışlarda bulunduğunu, davacının ” H. C. hotmail com ” adresinden işveren yetkilisinin okuması için hakaret dolu metinler gönderdiğini, suç teşkil eden bu eylemleri nedeniyle C.Savcılığına ihbarda bulunulduğunu ve hakkında Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açıldığını, davacının işyerine karşı olumsuz eylemlerde bulunduğunu, işyerinin mahremiyetini internet aracılığı ile bozarak, sırlarını ifşa ettiğini. 3 gün üst üste işyerine gelmemesi üzerine iş akdinin feshedildiğini beyanla haksız davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde ise, bahse konu maillerin davacı ile S. A. isimli kişi arasındaki tamamen haberleşme amacı ile yapıldığını, davalı işverenin hedef alınmadığını, yazıların işverene ulaştırılmasının amaçlanmadığını, kaldı ki internet aracılığıyla yapılan bu yazışmaların kişinin özel hayatı ile ilgili olduğunu, hukuki bakımdan korunması gerektiğini, davalının mail adresinin şifresini kırarak bu yazışmaları ele geçirdiğini bunların hukuka aykırı yollarla elde edildiğini ve hükme esas alınamayacağını belirtmiştir.
Mahkemece davalı tarafça davacı hakkında tanzim edilen 5 ve 6 Mart 2002 tarihli devamsızlık tutanakları sunulmasına rağmen fesih ihtarnamesinin ibraz edilip tanıklar dinletilerek tutanaklarının doğruluğunun teyit ettirilmediğini, SSK kayıtlarında davacının çıkışının 30 Nisan 2002 tarihinde yapıldığı, işverenin fesih hakkını 6 iş günü içinde kullanmadığı, davacının hakaret içerdiği iddia edilen mailleri sunmadığı ve bu hali ile işverenin haklı feshi somut olarak kanıtlayamadığı gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamına göre davacının görevi gereği işverenin işlerini yürütmesi için kendisine verilen bilgisayar ve e-mail adreslerini kullanarak iş akdi daha önce feshedilen S. A. ile işle ilgili olmayan elektronik yazışmalar yaptığı, bu yazışmalar sırasında işverenin şahsına yönelik hakaret niteliğinde sözler sarf ettiği işyeri sırrı sayılabilecek konularda da yazışmalar yaptığı anlaşılmıştır.
İşverenin kendisine ait bilgisayar ve e-mail adresleri ile bu adreslere gelen e-postaları her zaman denetleme yetkisi bulunmaktadır. Davalı işverene ait bilgisayarları ve e-mail adreslerini özel yazışmalarda kullanıp işverene hakaret niteliğinde sözler sarf etmenin, işveren açısından 4857 sayılı Yasanın 25 II-b.maddesi uyarınca sataşma niteliğinde haklı fesih nedeni oluşturacağı anlaşılmakla davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2010 oybirliğiyle karar verildi.
Sayın Tuğsan Yılmaz,
24/11/2016 tarihinde ayrıldığım işyerimin sözlü uyarıma rağmen hala mail adresimi kapattırmayıp kullandığını öğrendim.
Yasal olarak ne yapabilirim.
İyi çalışmalar,
“Söz uçar yazı kalır.” atasözüne uygun olarak davranmanız gerekecektir. Yazılı talepte bulunmalısınız.
Sn.Tuğsan Bey
İşyerinde kullandığım mail adresimi yöneticim bilgim olmadan pasif ettirmiş.Bu durumda ne yapmam gerekir.Bilgilerinizi rica ediyorum.
İşyeri mailinizin neden iptal edildiği ve yazışmalarda hangi maili kullanmanız gerektiği ile ilgili açıklama talep eden bir dilekçe verebilirsiniz.
Tuğsan bey
06.09 tarihinde pazar günü pcr testi yaptırdım pazartesi şirkete gitmedim
Sonuç açıklanmayınca negatif olduğunu ama e nabız sistemine girmediklerini düşünerek salı ve çarşamba günü şirkete gittim.çarşamba hala test sonucu çıkmayınca İK bölümüne gidip risk oluşturmamak için eve gideceğimi söyledim çıktım.Direkt hastaneye gidip hala sonuç çıkmadı diyerek test sonucumu orada öğrendim pozitifmişim.Şirkette bulunan Direktör şahsımı kast ederek şu şekilde bir mail atmış 50-60 kişinin olduğu şirket grubuna -Şirketimizde bir kişiye pozitif tanısı koyuldu bu kişi sorumsuzda davranıp test yaptırdıktan sonra şirkete gelmeye devam etmiş.Hepimizi riske attı.Amirine de İK bölümüne de test yaptırdığını söylememiş diye yazmış.Halbuki yöneticimin herşeyden bilgisi vardı.Bu maile istinaden nasıl bir süreç izleyebilirim avukat aracılığıyla şahısa veya şirkete dava açabilir miyim kıdem ve ihbar tazminatı alabilir miyim