Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jan 24
Rating:
TCK 245 hükmünde yer alan ‘banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu’ ile ilintili bir husus olması ile birlikte, kredi kartı kopyalama suçu esas olarak dolandırıcılık suçunun (TCK 157) çizdiği perspektiften bakıldığında tamamen dolandırıcılık suçunun bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. TCK 158/f bendinde sayılan nitelikli dolandırıcılık hâllerinde dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi hâlinin suçu ağırlaştırıcı bir sebep olduğu belirtilmiştir.
Kredi kartlarının gelişen teknoloji ile birlikte kopyalanabilirliği de yaygınlaşmıştır. Dolandırıcıların geliştirdikleri bazı yöntemler ile kredi kartının kullanıldığı mekânların da şahıs açısından güvenilirliği bu hususta büyük önem arz etmektedir. POS cihazlarına yerleştirilen bazı aygıtlar ile kredi kartında yer alan bilgiler birebir hafızaya kaydedilip bu bilgiler vasıtasıyla kişilerin rızası olmaksızın şahsî kartlarından haksız kazanç sağlayan dolandırıcılar günümüzde oldukça çoğalmıştır. Bu nedenle kredi kartının kullanıldığı mekânların tüketiciler açısından güvenli olup olmaması ile kartın haksız bir menfaat sağlayacak şekilde dolandırıcıların eline geçmesi bu anlamda paralel bir bağ oluşturmaktadır.
Banka veya Kredi Kartlarının Kopyalanması Hakkında Birtakım Analizler
Kredi kartını kopyalayan kişinin kendisine veya bir başkasına yarar sağlamak saikiyle bu eylemde bulunduğu aşikârdır. Ancak bu suçun tamamlanmaksızın sadece kopyalama aşamasında kalması ve sahibinin zararına bir eylemde bulunulmaması hâlinde suçun oluştuğundan bahsetmek mümkün değildir. Suçun icra hareketlerine başlanmış olmakla birlikte neticeye erişilememesi durumunda Ceza Hukuku ‘teşebbüs’ kavramını karşımıza çıkaracaktır. Teşebbüs aşamasında kalmış, neticeye erişilememiş suçlar hakkında suç ve cezanın kanunîliği ilkesi gereğince dolandırıcılık değil; dolandırıcılığa teşebbüs hususunda cezai yargılama yapılabilecektir.
Kredi kartının kopyalanması suçu, kişinin kendisine veya bir başkasına yarar sağlamak saikiyle işlendiği için dolandırıcılığın yanı sıra sahtecilik suçunu da barındırdığı şeklinde doktrinde bir görüş de bulunmaktadır. Bu nedenle söz konusu durumda failin tek bir hareketi ile birden fazla suç işlemesi durumunda ‘Fikri İçtima’ sistemi çalışmaya başlayacaktır. TCK 44 hükmü gereğince ‘’İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır’’. Söz konusu fiilin cezaî boyutu ise, bilişim sistemlerinin kullanılması ve TCK 158’de sözü edilen diğer nitelikli hâllerin de var olup olmaması göz önünde bulundurularak kanunda öngörülen alt ve üst cezaî sınırlar içerisinde hâkimin takdirine bırakılacaktır.
Avukat Tuğsan YILMAZ
Alper ÇABUK
Bir önceki benzer konu yazısı; Bilişim Suçları ve Ceza Davası
Yorum yap