Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jul 12
Rating:
huzur ve sükunu bozma suçu
Kanun koyucu bu suçu Türk Ceza Kanunu’nun ‘Kişilere Karşı Suçlar’ başlıklı ikinci kısmının yedinci bölümünü oluşturan ‘Hürriyete Karşı Suçlar’ bünyesinde TCK’nin 123. Maddesinde; “Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması, ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” lafzıyla düzenlemiş ve hükme bağlamıştır.
Bu hükümle korunması amaçlanan hukuki yarar kişilerin huzurlu ve sükûn içerisinde bir hayat sürebilme haklarıdır.
Suçun faili açısından herhangi bir ayırt edici yan mevcut değildir. Fail herkes olabilir. Ancak hukukumuzda tüzel kişiler suç faili olamayacağından fail ancak gerçek kişiler olabilir. Mağdur da aynı şekilde ancak herhangi bir gerçek kişi olabilir. Fail de mağdur da avukat ile temsil edilebilir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsurları
Suçun maddi unsurları
Bir Kimseye Israrla Telefon Edilmesi: Burada kanun metninde, iletişim cihazlarından sadece telefon belirtilmiştir. Ancak bu dar bir kapsamdır. Günümüz küresel dünyasında beklentileri karşılayabilmek için bir çok iletişim yönteminden yararlanılmaktadır ve bu gün geçtikçe kapsamı genişleyen, ilerleyen bir alandır. Facebook, twitter, snapchat, e-mail vb. sosyal iletişim portallarıyla iletişim kurmak oldukça sık rastlanan bir iletişim yöntemidir. Dolayısıyla söz konusu suçun bu kanallar vasıtasıyla da işlenmesi mümkündür.
Gürültü Yapılması: Gürültü yapılması tek bir sefere mahsus ise bu suçun oluştuğu söylenemez. Kanun metninde de belirtildiği gibi gürültü yapma fiilinin ısrarla ve birden fazla yapılmış olması gerekir.
Hukuka Aykırı Başka Bir Davranış: Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu çok farklı biçimlerde karşılaşabilinecek bir suçtur. Bunları kanun metninde tek tek belirtmek olanaksız olacağı gibi her zaman yetersiz kalacaktır. Dolayısıyla kanun koyucu burada kapsamı geniş tutup farklı biçimlerde ortaya çıkabilecek hukuka aykırı fiilleri suçun maddi unsuru olarak tanımlamaktadır. Yapılan fiilin hukuka aykırı olması şarttır.
Suçun Manevi Unsuru
Suçun manevi unsuru sırf huzur ve sükûnu bozma saikidir (amacıdır). Suçun maddi unsurları suçun oluşabilmesi için tek başına yeterli değildir. Bunun yanında manevi unsurunun da oluşmuş olması gerekmektedir. Huzur ve sükûnu bozma amacı mevcut değilse suç oluşmuş sayılmaz. Örneğin, apartman dairesinin üst katında yaşayan bebekli bir ailenin bebeği sürekli ağlamak suretiyle sizin sükûnunuzu bozuyorsa suçun oluştuğundan söz edilemez çünkü huzur ve sükûnu bozma saiki mevcut değildir.
kişilerin huzur ve sükununu bozma cezası
Suçun cezası üç aydan bir yıla kadar hapis cezası olarak belirtilmiştir. TCK md. 49/2 süresi bir yıldan az olan hapis cezalarını kısa süreli hapis cezaları olarak tanımlamıştır. Yine TCK’nin 50. Maddesi ışığında bu suçun cezasının hapis cezası olarak infaz edilmesi şart değildir. TCK md. 50’ye göre;
Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
Adlî para cezasına,
Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.
kişilerin huzur ve sükununu bozma şikayetten vazgeçme
Suçun kovuşturulması şikayete bağlı olup, bu suçun kovuşturulmasında görevli mahkemeler Asliye Ceza Mahkemeleridir.
Av. Tuğsan YILMAZ
Ceza hukuku alanında bir önceki yazımız olan Sağlık için Tehlikeli Madde Temin Etme Suçu başlıklı yazımız da dikkatinizi çekebilir.
Yorum yap