Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Apr 19
Rating:
Tekerrür kelime anlamıyla tekrarlanma anlamına gelmektedir. Türk Ceza Kanunu açısından değerlendirmeye alacak olursa da tekerrür, daha önce bir suç işlemiş ve bu suçtan dolayısı ceza kesinleşmiş bir kimsenin kanunda belirlenen süreler içerisinde yeni bir suç işlemesi durumudur. İkinci kez suç işleyen şahsa da “mükerrir” denilir. Türk Ceza Kanunu’ nun 58. Maddesinde düzenlenen suçta tekerrür müessesi bir güvenlik tedbiri niteliğindedir. Bu sebeple de güvenlik tedbirlerine hakim ilkeler uygulanır.
Hakim öncelikli sanığın mükerrir olup olmadığını denetlemekle yükümlüdür. Bu nedenle mahkemeler ve yeri geldiğinde Cumhuriyet Savcılıkları sanığın nüfus ve sabıka kaydını dosyaya getirmek zorunluluğundadırlar. Sanık mükerrir ise bu durum kararda belirtilerek sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır.
Bir sanık hakkında tekerrür müessesesinin uygulanabilmesi için gerekli koşullar şunlardır:
- Daha önceden işlenmiş bir suç hakkında mahkum olmak: Ön şarttır. Beraat kararları tekerrüre esas alınmaz. Tekerrür esas alınacak mahkumiyet kararı ise bir ceza mahkumiyeti kararı olmalıdır. Mahkumiyetin ise hapis cezası veya adli para cezası olması arasında herhangi bir fark yoktur. Sanığın aldığı mahkumiyet eski TCK dönemine ilişkin ise yine şartları taşıdığı takdirde tekerrür konusunda esas alınacaktır. Yine sanık tarafından alınan mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması şarttır. Mahkumiyet kararı kesinleşmeden kişinin ikinci suçu işlemesi durumunda tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. Sanık hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararının infaz edilmiş olması önemli değildir.
- Yeni bir suçun işlenmesi: Yeni bir suç işlenmeden tekerrürden bahsedilmek imkansızdır. Yeni bir suç işlemeden kasıt, sadece tamamlanmış suçlar açısından değil teşebbüs aşamasında kalan suçları da ifade eder.
- Kanunda belirtilen süreler içerisinde suç işlemek: Kişinin sonradan işlediği suçun tekerrür hükümlerine esas alınabilmesi için kanunda belirtilen süreler içerisinde işlenmesi olması gerekir. Türk Ceza Kanunu’na göre önceki suçtan beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyet halinde bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren BEŞ YIL; beş yıl ve daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren ÜÇ YIL içinde yeni bir suç işlenirse kişi hakkında tekerrür hükümleri uygulanır. Önceki suç için süre belirlenirken göz önünde bulundurulacak ölçüt mahkemenin verdiği sonuç cezadır. Görüleceği üzere tekerrür süresinin başlangıç tarihi ise cezanın infaz edildiği tarihtir.
Bazı durumlarda önceki mahkumiyet kararı tekerrüre esas alınamaz. Bu durumlar şöyledir:
- Genel Af: Bu halde kişi hakkında hükmolunan bütün cezalar tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar. Özel af söz konusu olduğu durumlarda ise mahkumiyet durumu ortadan kalkmayacaktır. Bu nedenle de tekerrüre esas alınacaktır.
- Önceki mahkumiyetin verildiği eylem suç olmaktan çıkarıldığı durumlar: Yine bu halde de cezalar tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır.
- Şikayetten vazgeçme: Şikayet bazı suçlarda dava şartı kabul edildiğinden şikayetten vazgeçme durumlarında mahkumiyet şartı de gerçekleşmemiş olacaktır. Ancak hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme sonuç konusunda bir etki doğurmaz. Bu nedenle de tekerrüre esas alınabilir.
- Uzlaşma:Yine bu durum davanın devamı açısından belirlenen bir kurum olduğundan uzlaşma durumu söz konusu olduğunda mahkumiyet gerçekleşmeyecektir.
- Zamanaşımı: Dava zamanaşımı dolduğundan davanın düşürülmesine karar verileceğinden mahkumiyet şartı da oluşmayacaktır.
- Ön ödeme: Sanık hakkındaki suç ön ödemeye tabii ise ve kişi ön ödeme önerisini yerine getirirse hakkında kamu davası açılmaz. Hakkında dava açıldıktan sonra ön ödemeyi yerine getirirse de dava düşer. Bu nedenle de mahkumiyet şartı gerçekleşmemiş olur.
- Cezanın ertelenmesi: Eğer ki bir kesin hüküm vermenin ertelenmesi kararı mevcut ise ve deneme süresi içerisinde bir yeniden bir suç işlenmemişse bu durumda ortada bir mahkumiyet de bulunmayacaktır. Böylelikle tekerrüre esas alınamaz. Ancak deneme süreis içerisinde bir suç işlendiği takdirde tekerrüre esas alınacaktır.
Bazı durumlarda ise Türk Ceza Kanunu verilen mahkumiyet kararlarını tekerrüre esas almaz. Şöyle ki;
- Kabahatler
- Yabancı mahkemelerde verilen hükümler: Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçları, parada ve kıymetli evrakta sahtecilik hariç işlenen suçlar tekerrüre esas alınmayacaktır.
- Kasıtlı suçlar kasıtlı suçlara, taksirli suçlar taksirli suçlara tekerrür yönünden esas olabilir: Deyim yerindeyse önceki suç kasıtlı bir suçsa sonraki suçta kasıtlı bir suç olmalı, önceki suç taksirli bir suçsa sonraki suç da taksirli bir suç olmalıdır.
- Türk Ceza Kanunu’ nun tekerrürü esas alan kanun hükmü uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kimselerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
- Sırf askeri suçlarla askeri olmayan suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.
Yukarıda değinilen tekerrür çeşidi genel anlamıyla tekerrürdür. Ancak bir suçu ikinci kezden daha fazla işleme durumu olduğunda farklı bir tekerrür durumunda bahsedilmektedir. Şöyle ki; sanık hakkında ikinci suçu işledikten sonra tekerrür hükümleri uygulandıktan sonra ve bu tekerrür hükümleri uygulandıktan sonra kişi yeniden bir suç işlerse bu duruma “ikinci tekerrür” adı verilmektedir. Bu suç ikinci suçun infazından itibaren tekerrür süresi içinde işlenmelidir. Bu durumda artık hükümlü hakkında koşullu salıverme hükümleri uygulanamayacaktır.
Tekerrürün ilk sonucu tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunmasıdır. İkinci sonucu ise tekerrür halinde sanığa tekerrürlere özgü infaz rejimi uygulanır. Bu durumda ise tekerrür halinde, işlenen suçtan dolayı mahkûm olan kimsenin koşullu salıverilme süresi, ilk defa suç işleyenlere göre daha uzundur. Üçüncü sonucu ise tekerrür halinde cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması zorunludur. Bu denetimli serbestlik süresi, cezanın infazından sonra başlamak üzere 1 yıldan az olamaz. Hâkim kararında sanığın mükerrir olduğunu ve sanık hakkında denetimli serbestlik uygulanacağını belirtmek zorundadır.
Hukuk büromuzdan ceza hukuku ve ceza avukatı konusundaki talepleriniz için 0212 343 24 95′ i arayabilirsiniz.
Esim 2011 de sartli tahliye edildi.2012 de mala zarar vermeden suca karisti.2016 da karara baglandi.
Mala zarardan 4 ay infazi yandigi icin 3 yil da ordan ..
Mala zarardan uzlasma yapildi ve 4 ay durduruldu.peki 3 yil icin ne yapilir infazi yatmak zoru dami
Bir suç (kavga ve hafif yaralama) 2012 işlenip, 3 ay hapis cezası hükme bağlanıp, ertelenir ve aynı kişi, bundan 3 yıl sonra, bu kez, Alkollü Araç kullanmış olmak dolayısı ile tekrar 3 ay ceza giyerse, bu kişi için, aradan 3 sene geçtikten sonra-rağmen, HAGB Kararına uyulmaması gererçesi öne sürülerek, ceza infasız talep edilebilir mi?
ABDULLAH UÇKUN.08.09.2018
SAYIN AV BEY SORUM ŞU BİR TAKİP ETTİGİM DOSYADA SUÇ TARİHİ 2008 KARAR YARİDE 2008 KASTEN YARALAMA KİŞİ O DÖNEM 18 YAŞINI DOLDURMAMIŞ İNDİRİM ALMIŞ PARA CEZASININ TAHSİLİNE MAHKÜMİYETİN ERTELENMESİNE HÜKMEDİYOR 2016 UYUŞTURUCUDAN MÜKERRİR CEZA ALIYOR SORU 1 İLK SUCDA 18 YAŞIDA 2 SUC 8 YIL SONRA BUNA GÖRE HAKIMİN MÜKERRİR VERMESİ YERİNDEMİDİR CEVAPLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
Merhaba avukat bey eşim yagma sucundan 5 aydir cezaevinde mahkemesi nisanda tutuklandiktan 2 ay sonra kogusu degisti hukumlu kogusuna gecti 18 yasindan once uyusturucudan bi dosyasi vardi temyize gitti 1sene 6 ay ceza aldi 8 sene gecmis acaba tekrarlanan suca giriyomu ogrenebilirmiyim