Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jul 4
Rating:
Yargılanan kimse açısından cezai süreç devam ederken en kritik husus tutuklama ve akabinde tutuklu yargılamadır. Hayatın olağan akışı içerisinde kimi zaman tutuklanan kişi davanın esasını düşünmek, savunma metodolojisini belirlemek yerine öncelikle tahliye olmayı amaçlamakta ve doğal olarak yargılamanın özüne konsantre olamamaktadır.
Tutuklama Nedir?
Tutuklama Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenleniş biçimiyle bir ceza olmamakla birlikte tedbir mahiyetindedir. Bu nedenledir ki cezalandırma aracı yahut cezanın kısmi infazı olarak yorumlanmamalıdır, uygulanmamalıdır. Suçun cezai sınırı, tutuklama talep edilen kişinin sicil durumu, kaçma şüphesinin bulunup bulunmadığı, elde edilen delillerin ağırlığı ve katalog suçlardan olup olmaması tutuklu yargılama yapılıp yapılmayacağını öngörebilmek açısından değerlendirmeye muhtaç kriterlerden bazılarıdır.
Soruşturma aşamasında şüpheli yahut kovuşturma aşamasında(ceza davası) sanık hakkında “kuvvetli suç şüphesi” nin bulunması halinde tutuklamaya karar verilebilir. Diğer bir ifadeyle ceza davasının açılması için “yeterli suç şüphesi” nin varlığı kafi iken tutuklu yargılama için “kuvvetli suç şüphesi” nin olmasının aranması tutuklamanın istisnai olarak yapılması gerektiğine ve esas olanın tutuksuz yargılama olduğuna dalalettir.
Tutuklama kararına itiraz nasıl yapılır? konulu yazımıza da göz atabilirsiniz.
Tutuklama Kararını Kim Verir?
Tutuklama kararı yalnızca mahkeme(hakim) tarafından verilebilir. Bu durumda C.Savcısı kişinin tutuklanmasına karar veremeyecek olup soruşturma aşamasında şüphelinin tutuklanması talebiyle hakim kararının alınmasını talep edebilecektir. Kovuşturma(ceza davası) aşamasında ise yargılamayı yapmakla görevli ve yetkili ceza mahkemesi tutuklamaya karar verebilmektedir.
Şüpheli veya sanık üzerine atılı şüpheden kurtulmak için lehe olan hususları soruşturma ve kovuşturma aşamasında ileri sürebilmeli, lehe olan delillerin toplanmasını ivedilikle isteyebilmeli ve tutuklama talebinin nedenlerinin aksini ispat etmeye yarar nitelikteki emareleri sunabilmelidir. Şüpheli veya sanığın suçu işlemediği yönündeki beyanlarına dayanak olacak olan delillerin toplanmasına yönelik talepleri ivedilikle karara bağlanmalıdır ve tutuklama talebiyle sevk öncesi dosyaya temin edilmelidir.
Tutuklama Duruşmasında Tanık Dinlenir Mi?
Hukuki mevzuatımız bakımından sorgu hakimliğince şüphelinin tutuklu yahut tutuksuz yargılanmasına karar verileceği celsede tanık dinlenebileceği yahut dinlenemeyeceğine yönelik açık ve bağlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak uygulamada sorgu hakimlerinin tanık dinlemekten imtina ettikleri görülmektedir. Halbuki Ceza muhakemesi Kanunu’ nun 147/1-f. maddesi uyarınca şüpheliye üstüne atılı suçtan kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılmalı, lehe olan hususları ileri sürebileceği bildirilmelidir. Kanunun bu maddesinin yorumu ile açık hüküm bulunmamasına rağmen gözaltı süresi içerisinde lehe olan delillerin toplanması bakımından tabir-i caiz ise eli kolu bağlı bulunan şüphelinin tanık deliline dayanması ve tanığın sorgu mahkemesince dinlenmesini talep etmesi kanaatimizce zaruridir. İlgili merciinin bu talebi dikkate alarak savunma hakkına binaen sorgu esnasında tanık dinlemesi gerektiği ve şüphelinin lehe delil toplanması yönündeki hükmün güncel vakıalarda uygulanması gerektiğini bir kez daha tekrarlamakta fayda olacağı kanaatindeyiz. Yine belirtmekte fayda vardır ki her dosyada tutuklama yahut salıverme kararı öncesinde tanık dinlemek mümkün değildir. Bu nedenle tanık sevk öncesi savcılık makamınca dinlenmeli ve tutuklu yargılanıp yargılanmama açısından değerlendirilmesine gerek var ise sorguda hakim önünde tekrar dinlenmelidir.
Tutuklama Kararı Hangi Hallerde Verilir?
Ceza Muhakemesi Kanunu’ nun 100/3 maddesi uyarınca “Katalog Suç” olarak kabul edilen suçlar bakımından tutuklama kararı verilebilmektedir. Ancak CMK’ nın 100/3 maddesi uyarınca dahi tutuklamanın zorunlu olduğu anlamına gelmemektedir. “Kuvvetli suç süphesi” nin varlığı ve mevcut deliller ve şüpheli veya sanığın eylemleri arasındaki illiyet bağının somut olarak tutuklama kararında tartışılması gerekmektedir.
CMK nın 100/1 maddesi içeriğinde tutuklama kararı verilebilmesi için aranan şartlar açıkça belirtilmiştir. Tutuklama kararının gerekçeli olması gerekmektedir. Tutuklama kararında yer alan gerekçelerin somut bir biçimde olay örgüsüyle bağdaşır nitelikte sunulması gerekmektedir. Uygulamada tutuklama kararı veren bazı mahkemelerin kararlarında yalnızca “mevcut delil durumu” , “ şüphelinin/sanığın kaçma ihtimalinin varlığı”, “tüm delillerin toplanmamış oluşu”, “tüm dosya münderecatı”, “sabit ikametgâhının bulunmaması” gibi tek tip gerekçelerle tutuklama kararı verildiği görülmektedir. Özünde yukarıda yer alan ibarelerin tutuklamaya gerekçe olarak gösterilmesi mümkün değildir. Zira somut olayla bağdaşır ve tutuklama kararını destekler nitelikteki şüpheli yahut sanık eylemleriyle illiyet bağı dahi kurulmamıştır.
Örneğin, tutuklama kararında gerekçe gösterilen “kişinin kaçma ihtimalinin bulunması” kanaatine nasıl ulaşılmıştır? Kişi kolluk kuvvetlerinin nezaretinde iken kaçmaya mı teşebbüs etmiştir? İsnad edilen suç ile ilgili olarak yakalanacağını anlayınca seyahat için bilet mi almıştır?
Tüm delillerin toplanmamış oluşu yahut delillerin karartılması ihtimali gerekçe gösterilerek verilen tutuklama kararlarında hangi delillerin karartılma ihtimalinin bulunduğu dahi bilinmemekte iken, somut bir emare yahut kanaat uyandırıcı bir eylem dahi yok iken gerekçe olarak gösterilmesi adalete olan güvenin sarsılmasına dahi neden olabilecektir.
Tutuklama kararı verilirken karar gerekçelerinin somut ve kanuna uygun olması gerekmektedir. Kanunun doğrudan uygulanması, AİHM mahkemesinin AİHS md. 6 kapsamındaki kararları da ele alındığında elzemdir.
Tutuklamaya hangi şartlarda karar verilir? yazımızda konu daha kapsamlı olarak ele alınmıştır.
Tutuklama Kararından Sonra Ne Olur?
Tutuklama kararı verilmesi ile birlikte kişi doğrudan adliyeden cezaevine nakledilir. Nakil öncesi gerekli sağlık kontrolleri yapılır. Cezaevine teslim edilen tutuklu önce geçici koğuşa yerleştirilir.
Ceza Kesinleşmeden Tutuklama Olur Mu?
Tutuklama kararı savcılık aşamasında yahut dava sürecinde yeterli hukuki gerekçe varsa verilebilir. Tutuksuz yargılama neticesinde yerel mahkemece ceza verildiği takdirde verilen cezanın miktarına göre hüküm ile sanığın tutuklanmasına da karar verilebilir. Ceza miktarı nedeniyle kesinleşme öncesi tutuklama mümkündür. Cezanın kesinleşmesi ile infaz aşamasına geçilir ve tutuklu kalınan süre mahsup edilir.
Tutuklama Kararına İtiraz Hangi Mahkemeye Yapılır?
Tutuklama kararına itiraz soruşturma evresinde sulh ceza hakimliğine yapılmaktayken yeni yapılan düzenleme ile 01.01.2022 tarihinden itibaren artık asliye ceza mahkemesine yapılmaktadır. Yargı reformu kapsamında dikey itiraz usulü uygulanacaktır. Sulh ceza hakimliğinin bulunmadığı yerlerde soruşturma aşamasında asliye ceza hakimi tarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz da ise ağır ceza başkanı itirazı değerlendirecektir.
Cezaevinde Ara Mahkeme Nedir?
Tutuklu yargılamalarda dava süreci bakımından duruşma tarihleri kimi zaman birkaç ay arayla yapılmaktadır. Bu gibi durumlarda tutuklunun 30 günde bir dosya üzerinden tutukluluk incelemesi yapılmakta ve tutukluluğun devamına veya salıverilmesine karar verilmektedir. Mahkeme gerekli gördüğünde tutuklunun ceza evinden tutukluluk incelemesi duruşmasına SEGBİS ile görüntülü katılmasına ve tutuklulukta duruşmalı inceleme yapılmasına karar verebilir.
Tutuklu Birinin Mahkemesi Ne Zaman Olur?
Tutuklu yargılamalarda mahkemeler mümkün olabildiğince duruşma tarihlerini kısa aralıklarla vermeye çalışırlar. Ancak dosyada toplanacak delil varsa veya bilirkişi incelemesi gibi kısa sürede sonuçlanmayabilecek işlemler var ise ya da mahkemenin duruşma yoğunluğu fazla ise iki duruşma arası birkaç ayı bulabileceğinden 30 günde bir tutukluluk incelemesi yapılmak zorundadır. Yine de tutuklunun bulunduğu dosyalarda özgürlüğün kısıtlanmasında ortaya çıkabilecek hak kayıplarını engelleyebilmek amacıyla tutuksuz yargılama yapılan dosyalara göre daha erken tarihlere duruşma günü verilmeye çalışılmaktadır.
Ara Duruşmada Tahliye Olur Mu?
Yargılama dosyasında meydana gelen değişiklik, tutuklulukta geçen sürenin uzunluğu, yeni elde edilen deliller veya tutuklama kararında ölçülülük ilkesinin aşılması gibi sebeplerle ara duruşmada ( tutukluluk incelemesi duruşması) tahliye mümkündür. Bu duruşma öncesi sanık ve avukatının yargılama dosyasına vakıf bir biçimde eksiksiz bir savunma yapması da elzemdir.
Kişi Olmadan Tutuklama Kararı Verilebilir Mi?
Gerek soruşturma gerekse kovuşturma evresinde tutukluluk kararı verilmesinde ana ilke kişinin hazır bulunmasıdır. Ancak kişinin kaçak olması ve hukuki şartların oluşması ile gıyaben tutuklama kararı verilebilir.
Avukatlık hizmetlerimiz ve randevu için 0212 343 24 95 ten ofis telefonumuzdan bize ulaşabilirsiniz.
Ceza yargılamasında ifade/beyan nasıl verilir? başlıklı yazımızı okudunuz mu?
Avukat Bey,
Tutuklanmış birinin tahliye olması mümkündür değil mi? Tahliye olduğu zaman beraat etme ihtimali de yüksektir diye okumuştum. Dosyasını size getirsek inceleyip ceza davası için fiyat verir misiniz? Yalnız ne zaman tahliye olacağı bizim için çok önemli. Şimdiden çok teşekkür ederim.