Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Apr 2
Rating:
Soybağı, kişiler arasındaki kan bağını ifade eden bir kavramdır. Hukuk bağlamında soybağı ana baba ve çocuk arasındaki ilişkiyi tanımlamakla birlikte özellikle Medeni Hukuk ve Miras Hukuku alanlarında etki doğurmaktadır. Soybağı ana ile çocuk arasında doğum yoluyla kurulurken baba ile çocuk arasında ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim kararı ile kurulmaktadır. Bunların dışında soybağı evlat edinme ile de kurulmuş olmaktadır. 4721 sayılı Medeni Kanunu 286.maddesi ve devamında soybağının reddine ilişkin düzenlemeler mevcut olup; bu düzenlemelere göre dava hakkının kim veya kimlere ait olduğu, ispat yükümlülüğü ve hak düşürücü süreler belirtilmiştir.
SOYBAĞININ REDDİ DAVASI NEDİR?
Soybağının reddi mahkeme kararı ile babalık karinesinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir dava şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Babalık karinesi gereğince “Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Kocanın gaipliğine karar verilmesi hâlinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar.” Soybağının reddi davası, baba ile çocuk arasındaki mevcut soybağını ortadan kaldıran yenilik doğurucu bir dava olmasının neticesi itibariyle zamanaşımına değil hak düşürücü süreye tabidir. Ayrıca belirtmek gerekir ki; soybağının reddi davası dışında başka herhangi bir yolla çocuk ile baba arasında mevcudiyetini sürdüren soybağı ilişkisinin ortadan kaldırılması mümkün değildir. Örneğin nüfus kaydının düzeltilmesi davası –uygulamada soybağının reddi ile nüfus kaydının düzeltilmesi davası birbirine karıştırılsa da-ile çocuk ile baba arasındaki soybağı ilişkisi ortadan kaldırılmaz.
SOYBAĞI HANGİ HALLERDE REDDEDİLEBİLİR?
1.Çocuğun Evlilik İçinde Ana Rahmine Düşmesi
Çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır.
Evlenmeden başlayarak en az yüzseksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üçyüz gün içinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır.
Çocuğun evlilik içinde ana rahmine düşmesi durumunda babalık karinesi oldukça kuvvetlidir. Bu ihtimalde koca ya cinsel ilişkinin imkansızlığının ispatı ile ya da illiyet bağının yokluğunu kanıtlamayla babalık karinesini çürütebilmektedir.
Soybağını reddetmek isteyen koca döllenme dönemi boyunca-doğumdan üçyüz gün öncesi ile yüzseksen gün öncesi arasındaki dönem- karısıyla cinsel münasebetinin imkansız olduğunu ispatlamalıdır. Örneğin o sıralarda iş seyahatinde olan veya ağır bir hastalık sebebiyle hastanede yatan koca bu olguyu kolayca ispatlayabilir. Ancak kişilerin fiilen ayrı yaşamaları, eşlerin birbirleriyle kavgalı olduğu dönemler ispat edilse bile bunlar, cinsel ilişkinin imkansızlığı için yeterli kanıt değildirler.
Koca, cinsel ilişkinin imkansızlığını kanıtlamak yerine diğer bir imkan olan cinsel ilişki ile çocuğun doğumu arasında nedensellik bağının olmadığını da ispat edebilir. TMK 284/2 uyarınca taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hâkimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse, hâkim, durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir. Bu konuda kan muayeneleri ve genetik incelemeler doğruya en yakın sonucu veren ve kişiye zararı olmayan yollardan kabul edilmektedir.
2. Çocuğun Evlenmeden Önce veya Ayrı Yaşama Sırasında Ana Rahmine Düşmesi
Çocuk, evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse, davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmez.
Ancak, gebe kalma döneminde kocanın karısı ile cinsel ilişkide bulunduğu konusunda inandırıcı kanıtlar varsa, kocanın babalığına ilişkin karine geçerliliğini korur.
Bu ihtimalde çok daha zayıf olan babalık karinesi, çocuğun evliliğin kurulduğu tarihten yüzseksen günden daha az bir süre zarfında doğması durumunda ya da ayrılık hükmü ile kadının gebe kalma döneminin birbiriyle örtüştüğü vakit başka delillerle desteklenmesine gerek kalmamaktadır. Yani çocuk evlilik sözleşmesini takiben yüzüncü gün doğmuşsa davacının başka bir kanıtına gerek olmaksızın babalık karinesi çürütülmüş olmaktadır.
SOYBAĞININ REDDİ DAVASINI KİM/KİMLER AÇABİLİR? SOYBAĞININ REDDİ DAVASI KİME/KİMLERE KARŞI AÇILMAKTADIR?
Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.
Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.
Soybağının reddi davasını açma hakkı kural olarak çocuğun babasının koca olduğu düşüncesine dayanılarak kocaya verilmiştir. Bu davayı açma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar kapsamında değerlendirildiğinden kişi, sınırlı ehliyetsiz de olsa yasal temsilci izni olmaksızın tek başına bu işlemi gerçekleştirebilmektedir. Ancak dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilmektedirler.
Medeni Kanun gereğince çocuk da soybağının reddi davasını açma hakkına sahiptir. Bu konuda diğer ilgililerin dava hakkı da düzenlenmiştir. Buna göre; ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, her hâlde doğumdan başlayarak beş yıl içinde soybağının reddi davasını açar.
Kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Soybağının reddi davasında davacının koca olduğu durumlarda ana ve çocuk arasında zorunlu olarak dava arkadaşlığı bulunmakla birlikte sadece ana ya da çocuğa karşı açılan davalar reddedilmektedir. Ancak, ana veya çocuktan biri ölmüşse dava sağ kalan eşe karşı; her ikisi de ölmüşse mirasçılarına karşı açılmaktadır. Davacının çocuk olduğu hallerde ise yine mecburi dava arkadaşlığı ile ana ve koca davalı tarafta yer almaktadırlar.
SOYBAĞININ REDDİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
Hak düşürücü süreler özellikleri gereği sürenin geçmesiyle hakkı doğrudan doğruya ortadan kaldıran ve yargıcın re’sen göz önünde bulundurduğu sürelerdir. Soybağının reddi davasında koca için davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl hak düşürücü süreye tabidir. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen …her halde doğumun üzerinden beş yıl geçmesi… ibaresi de kanunun ilk halinde mevcuttur. Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir.
Davacı tarafta çocuk olduğu hallerde hak düşürücü süre çocuğun, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açma zorunluluğu olarak düzenlenmiştir. Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, her hâlde doğumdan başlayarak beş yıl içinde soybağının reddi davasını açar.
Dava süresinin uzaması da mümkün olmaktadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. Örneğin kocanın savaş sebebiyle bir yerde mahsur kalması, kocanın yurtdışında çalışıyor olması. Hakim dürüstlük kuralı gereğince hangi sebebin haklı bir neden olduğunu somut olayın koşullarına göre değerlendirmektedir.
Yazarlar;
Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR
Konu ile ilgili diğer bir yazımız olan Soybağının Kurulması başlıklı makalemizde baba ile soybağının kurulması, usulü, şartları yer almakla birlikte örnek Yargıtay içtihadına yer verilmiştir.
Merhabalar, sizlere bir sorum olacaktı.. makalenizi okudum, ancak tam olarak anlayamadığım için buradan sorma ihtiyacı duydum.. Ben şuan 19 yaşındayım. Şöyle söyleyebilirim ki ilerisi için öz babama red davası açmak istiyorum. Annem boşansa yahut boşanmasa dahi ben bu davayı istediğim zaman açabilme hakkına sahip miyim? Bir de gelecek yeni kanun ile mahkemeye başvurmadan artık soyadı değişikliği yapabilir miyiz?
Şimdiden çok teşekkür ederim..
Merhabalar,
24 yaşındayım. Annem ve baba 2010 senesinde boşandı. Boşanma sebepleri babanın annemi aldatması(evli olan komşumuzla, bu durumu şahitler ve delillerde mahkemeye sunulmuş ve kabul görmüştür.). Bunun yanı sıra ablama şiddet gösterdiği için 6 ay evden uzaklaştırma aldı.
Böyle bir durumda boşanma sebeplerini göstererek ve hala devam eden ahlaksızlıklarını deliller ve şahitlerle mahkemeye sunduğum takdirde dava açma hakkına sahip miyim ? Açtığım takdirde kabul görür mü ?
merhaba benim kizim 8 yasinda nüfusu eski eşimin üzerine cikti eski es inat olsun diye red davasi acmiyor
Ben açmak istiyorum ne yapmam gerek lütfen bilgi verin
Birde barodan avukat talebi için hangi belgeler gerekiyor
Teşekkür ler
Selda hanim bende ayni durumdayim benide bilgilendirirmisiniz bu konuda ne yaptiniz
merhaba
eşim 2012 yılında evi terk etti, nerede oldugunu bilmiyorum boşanma davası açtım, bir kaç sene sonra başkasından cocukları oldugunu yurt dısında oldugunu öğrendim
bu durumda ne yapmam gerekiyor
yardımcı olabilirmisiniz?
Selda hanım ben 23 yasındayım kızınız 18 yasına gelmeden böyle bir dava acamazsınız annem ve babam ben 3 yasındayken bosandılar annemde soruşturmuş yani kızınız 18 yasına gelince kendisi dava acıp reddedebilir.
Benimde bir sorum olacak
Annem ve babam ben 3 yasında bosandılar ben 6 yasında ikinci evliliğini yaptı annem. Ben şuan 23 yaşındayım biyolojik babama dava açmak istiyorum. Eğer ölürse beni etkileyecek bi borcu kalmasın istiyorum. Çünkü kendisi çalışmıyor ve beni borçluları arıyor. Bunun için nasıl bir dava açabilirim?
Ben babanne tarafindan yurtdisinda buyutuldum. 2001 yilinda 16 Yasina geldigimde turkiyeye geldik ve annemi gorme karsiligindahala ogluyla nikahlandirildim noter uzerinden formaliteden.. Babam ufakkan oldu vekalet babaannedeydi. O hemen ayni gun askere gitti ven ben yurddisina gittim. Hic filen biraraya gelinmedi ve birliktelik olmadi sade kagit uzerine.
Yurtdisina gittik ten sonra sevdigim baska biriyle kactik ve cocugumuz oldu bu birliktelikten, henuz bosanma davasi acmadik tehditlerden dolayi. 2003 yilinda kizim dogdu 2004 yilinda resmi bosanma oldu turkiyede.
Mahkeme bizi bosandi ver bosanma kararinda hersey acikca yaziyor filen birliktelik asla olmadi nikah sonrasi yurtdisina cikti birdaha biraraya gelinmedi ve baskasiyla kacti ondan cocugu oldu diye kararda hepsi acikca yaziyor.
O donem zina var diye avkatim cocuk konusunu ve soybaginin reddi davasini acmadi.
Simdi kizim 18 yasina gireccek bir kac ay icinde yurd disindayiz ve gercek biyolojik baba uzerine kayitli dogumkagitinda ve resmi makamlarinca. TR kimligi cikartmadik cunki ilk esin ustune gececek dediler.
Simdi mahkeme karari ve dna testiyle dava acmak yeterlimidir. Hersey cok acik askere gidis tarihi benim yurtdisi cikis ve onun askerlik donemi hersey kayitlardan cikabilir.
Onunla gorusmuyoruz yani davada bize yardimcida olmaz hala ogluyla husumetimiz var, ve dava acmadik bazi tehditlerden sebeblerden dolayi ve yurtdisinda oldugumuzdan sebeb.
Simdi kizim 18 girince nasil yol cizecek bildigim kadar 1 sene icinde dava acmasi gerekiyor. Ama diger tarafla ugrasmak istemiyoruz hersey ap acip suanki esimi gosteriyor baba olarak. Sade nikahdan dolayi eski es kayidi cok sapma.
Ozet:
2000 da nikah
2001 da baskasiyla kacmak/ evlilik
2003 da dogum
2004 da resmi bosanma.
Halamı evimizde istemiyoruz. Biz daha doğmadan evimizde yaşıyormuş ve hâlâ yaşıyor. Şimdi onu istemiyoruz. Ne yapmamız lazım. Kendi isteğiyle gitmiyo
Merhabalar eşimle yurt dışında evlendik.Eşimin evlilik öncesi 4 çocuğu vardı evlenince benim nüfusuma geçti 30 yıldır evliyiz ben şimdi çocukları nufusumdan çıkarmak istiyorum nasıl olacak.Birde bu 30 yıl zarfında 2 çocuğum oldu mal varlığımı kendi çocuklarıma bırakmak ıstiyorum nasıl olacak bilgilendirirseniz memnun olurum saygılar
Ben 35 yaşındayım. Anne ve babama karşı 20 yılı aşan bir süredir bir şey hissetmiyorum. Tüm haklarımdan (miras dahil) feragat etmek üzere anne ve babamı resmen silebilir miyim? Böyle bir hakkım varsa ne yapmam gerekir?