Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Feb 6
Rating:
Boşanmanın en çok güçlükle karşılaşılan evresi olan boşanmaya karar vermek, çiftlerin bu kararda ortak bir görüşe sahip olmaları ve boşanmanın her iki tarafça da beklenen sonuçlarının yine ortak olması koşulları ile doğru hukuki prosedürlerin takibi yardımıyla en hızlı şekilde, istenilen sonuç olan boşanma sonucunu beraberinde getirmektedir. Çiftler, boşanmaya karar verdikten sonra, boşanma ile birlikte diğer ek hususlarda, nafaka, tazminat, çocuğun velayeti ve kişisel eşyalar konusunda anlaştığı takdirde tarafların boşanma sonucuna en çabuk şekilde ulaşmaları mümkündür.
Günümüzde herkesçe bilinen ve en kolay şekilde istenilen sonuca ulaştıran boşanma davalarının konusunu anlaşmalı boşanmalar oluşturmaktadır. Peki, anlaşmalı boşanma için gereken şartlar nelerdir?
- Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir. Taraflar 1 yıldan daha az evli kalmışlarsa, boşanmaya karar vermeleri durumunda anlaşmalı boşanma mümkün olmamaktadır. Bu durumda çekişmeli boşanma davası ortaya çıkmaktadır.
- Eşlerin mahkemeye birlikte başvurmaları ya da eşin diğerinin davasını kabul etmesi gerekmektedir.
- Hakim huzurunda tarafların bizzat dinlenmesi ve eşlerin yine hakim huzurunda boşanmak istediklerini söylemeleri gerekmektedir. Böylece tarafların hür iradeleriyle boşanmaya karar verdiklerine kanaat getiren hakim diğer tüm şartların oluşmasıyla davayı kabul edecektir. Şayet hakim, taraflardan birinin boşanmaya zorlandığını fark ederse, anlaşmalı boşanma talebini reddedecektir.
- Tarafların boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu meselelerinde mutabık olmaları, hakimin boşanmaya karar vermesi için aranan diğer bir şarttır.
Tüm bu şartlar gerçekleştiği takdirde tarafların boşanmasına karar veren hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapması ve bu değişikliklerin taraflarca kabulü halinde yine boşanmaya hükmetmektedir.
Genellikle boşanacak olan çiftlerin boşanma davasının ne kadar zamanda sonuçlanacağı, diğer eşin boşanmak istememesi durumunda davanın seyrinin ne yönde değişeceği ve boşanma davasının reddedilmesi ile tekrar dava açılıp açılamayacağı en çok merak edilen hususlardan olmuştur. Öncelikle yukarıda şartlarını belirttiğimiz anlaşmalı boşanma tüm koşulların gerçekleşmesi ve mahkemelerin iş yükü ve usul işlemlerinin de zamanında yerine getirilmesi ile tek celsede biten bir davadır. Belirtmek gerekir ki hiçbir davada vekil tayin etme zorunluluğunun bulunmamasının yanında anlaşmalı boşanmanın söz konusu olduğu hallerde tarafların menfaatleri gözetilerek hazırlanacak protokol açısından uzman yardımı almanın tarafların ileride pişmanlık duymamaları açısından faydası olmaktadır. Eşlerden birinin boşanmak istemediği ya da velayet, tazminat gibi hususlarda anlaşmaya varamadıkları durumlarda ortaya çekişmeli boşanma davaları çıkmaktadır. Tarafların kanunda sayılı boşanma sebeplerinden biri ile boşanma davası açmaları gerekmektedir. Bunlar; zina, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır. Bu sebeplerin ispatlanması için tanıkların dinlenmesi ve delillerin sunulması şarttır. Genel bir boşanma sebebi olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması, en çok kullanılan boşanma nedenidir. Ancak hangi sebebe dayanacağınızın önemi boşanma davanızın kabul edilmemesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166.maddesinin son fıkrası gereği boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. Bu fıkranın bir sonucu olarak boşanma davasında ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl içinde aynı boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açılamamaktadır. Çekişmeli boşanma davaları, anlaşmalı boşanma davalarında olduğu gibi tek celsede bitmemekte, büyük şehirlerdeki iş yoğunluğu ile dava süresi uzayabilmektedir.
Yazarlar:
Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Huk.Fak.Öğ. Didem TALGIR
Merhaba Tugsan Bey,24.03.2017 tarihinde evlendim,8 nisanda dugunumuz oldu,eşimi severek evlendim,ancak bir hafta geçtikten sonra eşim tarafindan hakaret ve küfür nitelikli sözlere maruz kaldım,hatta bir defasında çok sinirlendi bilegimi sıktı,su an bilegim morardi bazen acıyor,geçen gün özür dilerim bir daha aynısını yapmayacam dedi,ben affettim ama her defasında aynı sorunları sürekli yaşıyorum,psikolojik olarak da çökmek üzereyim,aileme anlatamıyorum çok uzulecekleri için,ben boşanmak istiyorum hiç mutlu olamayacağımı düşünüyorum,Sizin bu konu hakkındaki fikriniz nedir,en az bir yıl evli kalma şartı aranıyor mu
Benim maddi hiç bir gelirim yok…eşim olacak kişide geçen yıl ben senunle boşanacagım dedım dıye işten ayrıldı sırf nafaka ödememek için…yıllarca ailesi tarafından bütün mal varlıgımız elimizden alındı…daha nişanlıylen abisi zor durumdayken benden nişanda takılan altınları borç istedı bır haftalıgına ..söz gerı verecem bır hafta ya kadar dedı..akabinde bir ay sonra düğünümüz oldu ve brn evlenmeden 6 ay önce kayınpederımı kaybetmiştik…bana düğünde başkasının eöanet altınını takmışlar..zaten düğünümüz sadece nikah oldu..ve akabınde dini nikah kıyıldıktan sonra da elimden altınları aldılar…sana bunları telafı edecez dediler aradan çok yıllar geçtı maalesef hiç kimse ne altınlarımı verdı nede başka biseylerı…biz sıfırdan hataydan istanbula taşındık..eşim olacak kişi zor bela havalimanına gırdı akabınde ben de geldim..ben üniversıtede okurken 2 sınıfta senı kimselere mıhtaç etmicem dıcen şahıs ancak evin ihtıyaçlarını gıderebiliyordu…bır yaşında kızım vardı ardından 4 yıl sonra oğlum oldu..bana hep durumumuzu düzeltecem sabret demesine ragmen yazları benı hataya gönderdıkten sonra kahve köşelerınde kumar oynuyormuş…maaş tabıkı yetmez bu durumda 2009 yılında da kayınvalidem öl0nce oradaki yatak odası ve cocuk odasınıda bekar olan görümcem kendı kullanmak kaydı ile benım iznim olmadan eşim olacak kişiden bu eiyalar burda çürüyüp gideceğine ben kullanayım demiş..eşim olacak kişide tamam kullan demiş..yanı anlıcagınız ben bu aile tarafından hem maddı hemde manevı olarak çok zarar gördüm…çalışmak istedım eşim olacak kişi kadın dedıgın çocuklarına bakar ..ben senı çalıştırmıcam deyıp beğenmıyorsan babanın evine gıdersın dedı…bende sırf ailem benım yüzümden üzülmesin ve onlara yük olmamak için bu kadar yıl sebat ettim…ama artık hiçbirseyın düzelecegıne inanmıyorum…bu arada kaynım olacak kişi 2000 yılında bırınden borç almış karsılıgında kayınpederımden kalma 750 m2 olan arazının içindeki evin tapudunu adama ipotek olarak vermiş 2001 yılının ocak ayında bunların almanyada teyzelerı var..ona gel bızı kurtar teyze deyip 5 bin borç 3 binde tapu masrafları karsışıgında emaneten o evı de verdiler..ama burda ne eşim olacak kişinin nede görümcenın hiçbir suçu yok…daha sonra 2009 yılında annelerı ölünce teyze o arsayı müteahhitle anlaşıp 6 daire karsılıgında verıyor..sonrada dıyor ki benım iki daire hakkım var deyip hakkından fazlasını alıyor…bu arada kaynım yurt dışında iyi paralar kazandıgı halde benım altınlarımı bir türlü vermıyor…geriye kalan 4 daireyıde bırıne görümcem oturuyor.gerısınıde kiraya verıyor…ve dahası eşim olacak kişiye zerre bisey vermıyorlar..kaynım zaten dıyor benım hakkım yok eşim olacak kişi ve ablası na normal olarak hak kalıyor..ama ben altınları abinden istedım dıye ablada bu el kızı bu altınlar senın onun hiç bir hakkı yok dıyerekten eşim olacak kişşyi bana karsı kışkırtıyor..ve 2014 yılından bu yana aynı evın içşnde iji yabancı gibi çocuklarımız etkilenmesın dıye yasamaya çalışıyoruz…eşim olacak kişi geçen yıl çok iyi bir fırmada çok iyi bir pozisyonda çalışırken ben artık dayanamıyorum böyle hayat olmaz görürsün senden nafaka da alıcam dedıgım için işten ayrılıp tazmınatıyla bu güne kadar iyi kötü geçinmeye çalıştık lakin bir lise son birıde ortason olan çocukların okul ihtıyacını karşılamadıgı gibi herdaim sözlü şiddet küfür ederek evden kovarak benı çocukların yanında yıllarca bana hertürlü şiddet gösterdı…ve ben artık bu insanla yaşamak istemıyorumm..ne yapabilirim nasıl kurtulabilirim bu aileden bana nasıl yardımcı olabilirsınız hiç bilmiyorum….sırf çocuklarım kimsenın yanında kalkınç olmasınlar dıye bu zamana kadar katlandım ama artık buna son vermek istıyorum ..hemde en yakın zamanda keşke elimde imkan olsaydı da bugun boşanbilecek gücüm olsaydı…Nefes almayı durduk yere ağlamktan miskinler gibi kçşede zavallı gıbı olmaktan bıkmış bırıyım….