Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Sep 16
Rating:
Evlilik bireylerin yaşamlarında yer alan en önemli dönüm noktalarından biridir. Artık ortaklaşa bir hayat kurulmuş, eşlerin birbirlerine karşı bazı sorumlulukları doğmuş ve pek tabii bu evlilik birliği ileride boşanmak için kurulmamıştır. Eşlerin boşanma kararını almaları güzel hayaller ve iyi dilekler çerçevesinde kurulmuş olan evlilik birliğinin sonuna yaklaşıldığının bir göstergesidir. Bu kararın alınmasında ve boşanma sürecinde eşlerin psikolojik açıdan mümkün olduğunca az yıpranmaları yine birbirlerine bu hususta verecekleri desteklerle mümkündür.
Her ne sebeple olursa olsun eşlerin boşanma kararı almadan önce aile içi ilişkiler bakımından uzman bir psikologla görüşmeleri tavsiye edilir. Nice evlilikler çok küçük ve kolaylıkla çözülebilecek problemlerden dolayı sona erme aşamasına gelmekte, eşlerin karşılıklı anlayış ve müsamahadan uzak tavırları nedeniyle eşler uzlaşamamaktadır.
Boşanma kararının alınmasına binaen eşlerin ikili ilişkileri uyarınca anlaşmalı yahut çekişmeli boşanma mı talep ettikleri veya boşanmadan ziyade ortak hayatın tekrar kurulabilme ihtimali olduğuna kanaat getirip ayrılık talebinde bulunup bulunmayacaklarını planlamaları gerekmektedir. Eşlerin müşterek çocukları varsa velayetinin kimde kalacağına ve nafaka miktarı hususunda kabataslak dahi olsa anlaşmaları eşlerin yararına olacaktır.
Anlaşmalı Boşanmanın Mümkün Olup Olmadığını Değerlendirin!
Taraflar arasında karşılıklı bir çekişme olmadığı için anlaşmalı boşanma davaları, çekişmeli boşanma davalarına nazaran daha kısa sürede sonuçlanmaktadır. Anlaşmalı boşanma talebiyle mahkemeye başvuran eşlerin en az 1 yıllık evli olmaları gerekmektedir. Bu şart kamu düzeninin sağlanması bakımından suistimallerin önlenmesi saikiyle öngörülmüştür. Taraflar velayet, nafaka, tazminat, aile konutu ve mal paylaşımı gibi ihtilaf yaratabilecek tüm hususlarda hakkaniyetli bir biçimde anlaşmaları ve bunu yazılı şekilde protokolde belirtmeleri durumunda dava tek celsede bile sonuçlanabilir. Anlaşmalı boşanma davalarında avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak bu sürecin işleyişi hakkında hukukî anlamda danışmanlık almak tabii ki tarafların lehinedir.
Çekişmeli Boşanmanın Şartları ve Unsurları Bakımından Bilgi Sahibi Olun!
Çekişmeli boşanma davalarında hâkim taraflar arasında uzlaşma imkânının bulunduğuna kanaat getirdiği takdirde öncelikle sulh yoluyla tarafları boşanmamak üzere karar verip vermediklerini teyit edecektir.
Çekişmeli boşanma davalarında toplumdaki kanının aksine ilk davayı açan tarafın diğer tarafa göre kazanmış olduğu bir avantaj yoktur. Çekişmeli boşanma süreci tarafların ihtilaf yaşadıkları hususların çokluğu ölçüsünde uzayacaktır. Usul olarak incelemek gerekirse, öncelikle dava dilekçesi ve buna binaen cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile çekişmeli boşanma süreci ilerlemektedir. Tarafların bu cevap dilekçelerini kullanma haklarından feragat edebilmeleri mümkündür. Karşı dava açılıp açılmaması, mahkemenin kurumlardan talep ettiği verilerin dosyaya ulaşma süreci, bilirkişi incelemeleri gibi özel durumlar da dava sürecine direkt etkide bulunabilmektedir.
Çekişmeli boşanmalarda TMK 161-166. maddeler arasında yer alan boşanma nedenlerinden en az birine dayanılarak boşanma talebi ileri sürülebilir. Bu aşamada tarafların bir boşanma avukatından hukuki yardım almaları lehlerine sonuç doğuracaktır zira boşanma davasında ileri sürülen boşanma nedeni ile birlikte davanın reddedilmesi halinde kişi 3 yıl geçmedikçe aynı boşanma nedenine dayanarak tekrardan boşanma talebinde bulunamayacaktır. Eşlerin maddi durumları nafakanın belirlenmesinde göz önüne alınırken, velayetin kime bırakıldığına bağlı olarak müşterek çocuğun masraflarına her iki taraf da katılmak durumundadır.
Boşanma davası sürecinde her ne kadar taraflar müşterek bir yaşamı reddetseler de birbirlerine karşı bakım yükümlülüğü devam eder. Hâkim tarafların yargılama sürecinde standart yaşam kalitesinin korunması amacıyla re’sen önlemler (tedbir nafakası) alır. Bu önlemler boşanma davası sonrasında da hakkaniyete, aylık gelir tutarına göre yoksulluk nafakasına dönüşür. Yoksulluk nafakasının temel amacı tarafların kusurlu olup olmadıkları göz önünde bulundurulmaksızın olağan yaşam standartlarının sağlanmasıdır. Bu doğrultuda yoksulluk nafakası her iki eş tarafından da talep edilebilir.
Boşanmanın maddi sonuçlarına gelecek olursak eşlerden daha az kusurlu olan, diğer taraftan hakkaniyete uygun bir miktarda maddi tazminat talebinde bulunabilir. Bunun haricinde eğer ki evlilik süreci içerisinde tarafların birbirlerinin kişilik haklarına yönelik ihlallerin gerçekleştiği kanaatinde iseler hâkimden manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Unutulmamalıdır ki tazminat ne bir zenginleşme aracı ne de bir fakirleşme sebebi olmamalıdır.
Boşanma Davasının Reddedilmesi Veya Ayrılık Kararı Verilmesi İhtimallerini Değerlendirin!
Hâkim boşanma talebiyle açılan davada somut şartları göz önünde bulundurarak tarafların barışıp ortak yaşamı birlikte idame ettirebilecekleri kanısına ulaştığı zaman ayrılık kararına hükmedebilmektedir. Bu hâkimlere tanınan geniş takdir yetkisinin bir neticesidir. Hâkim, hükmettiği ayrılık kararının süresini de takdir etmekle yükümlüdür. Biraz geniş açıklamak gerekirse tarafların bu süre zarfında evlilik birliği devam ettiği gibi sadece ortak yaşantıya bir süre ara verilmiştir. Takdir edilen ayrılık süresi sona erdiğinde ortak yaşantıya dönülebilir. Bu süre zarfında aile konutunu kimin kullanacağını, çocuk varsa velayetin kime bırakılacağını ve diğer eşin çocuğun masraflarına ne ölçüde katılacağını (iştirak nafakasını) belirlemekle yükümlüdür. Ayrılık süreci sonunda taraflar halen ortak yaşamlarını idame ettiremedikleri takdirde ise hâkim bu kez boşanmaya karar verecektir.
Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Alper ÇABUK
Evlilik Dışı Çocuğun Ve İmam Nikahlı Kadının Hakları başlıklı bir önceki yazımızda resmi nikah olmaksızın meydana gelen çocuğun hukuki durumu ve imam nikahlı eşin hukuken sahip olabileceği haklar irdelenmiştir.
Yurtdısında hollandada evlilik yapan bi arkadasm var iki taraftan onaylı boşanma davası acılırsa bu sürec ne kadar sürer ve ne zaman yeniden bi evlilik yapabilir yardımcı olursanz cok sevinirim saygılar.
Merhaba,
Taraflar yurtdışında boşanmışlarsa Türkiye’de boşanmanın tanınması ve tenfizi davası açabilir. Boşanmamışlar ve boşanma sürecine Türkiye’de girecekler ise her iki tarafta boşanma ve sair hususlarda anlaştılar ise anlaşmalı boşanma davası açabilirler. Ancak duruşma günü hazır bulunmaları gerekir. Yurt dışındalar ve duruşmalara katılamayacaklar ise avulatlar vasıtasıyla dava sürecini yürütebilirler. Boşanma kesinleştikten sonra kadın eş bakımından 300 günlük iddet müddeti bulunduğundan kadın eş iddet müddetinin kaldırılması davası açmalı veya 300 gün beklemelidir. Aksi takdirde evlenemez. Erkek eş için bekleme süresi mevcut değildir.
Iyi calismalar
4 yillik evliyim bir tane oglum var 2 yasinda … bosanmayi dusunuyorum bir gelirim yok ailem sehir disinda yasiyor . Surekli tartismanin oldugu huzursuz bir ortamda cocugumu daha fazla tutmak istemiyorum ailemin yanina donmem ve oradan dava acmam suc olur mu ? Su anda calismiyorum ama calismak istiyorum bunu sebep gostererek oglumu alabilirler mi ? Veya burdan dava acsam davayi actiktan sonra ailemin yanina donebilirmiyim? Genis bilgi verebilecek yardim alabilecegim bir kurum var mi Simdiden cok tesekkur ederim. Sevgiler
Öncelikle davanızı açarak aile yanına dönmenizde engel görmüyorum. Çocuğun velayeti için çocuğun menfaati göz önüne alındığında sadece çalışmıyor oluşunuz velayetin size verilmeyeceği anlamına gelmez. Maddi durumunuz elvermiyorsa bulunduğunuz şehirdeki baronun adli yardım birimine başvurabilirsiniz.
Boşanmak istiyorum İstanbul’da ikamet ediyorum maddi durumum yok boşanmak için ne yapabilirim?