Title: Boşanma davasında nafaka miktarı neye göre belirlenir?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jun 5
Rating: 5.0

Günümüzün modern nosyonuyla birlikte anılan sözde modernize edilmiş yaşamlarımız ve hayat standartlarımız karşısında, bundan onlarca yıl belki de yüzlerce sene geçmişe bakıldığında koruduğu saygınlığıyla birlikte, sağlam temellere dayanan insanlar arası sosyal ilişkiler ve bu sosyal ilişkilerin sevgi, aşk, mutluluk gibi duygularla beslenmesi neticesinde ortaya çıkan bir kurum olan evlilik müessesesi, ne yazık ki eşlerin olaylı kavga ve tartışmaları, duygusal, psikolojik ve fiziksel olarak şiddet içerikli tavırları ve bunun gibi daha nice tutum ve davranışlarla birlikte çiftlerin daha evlilik kurumunun ciddiyetini algılayamadan evliliğin popülaritesine aldanıp birtakım basit hukuki prosedürler ve tarafların iki dudağının arasından çıkan tek bir sözcükle iştirak ettikleri evlilik furyası, çiftlerin kimi zaman hadiseli boşanmaları kimi zaman da esasen evlenmeden boşanmaları sonucunu doğurmaktadır.

Boşanma hususunda mutabık olan çiftlerin aslında bu konuda fikir birliğine varmaları, mahkeme salonlarından yükselen sesler, aşkla sevgiyle evlenen bu çiftlerin birbirlerine hakaretleri, biraz daha medeni olmaları durumunda anlaşmalı boşanmaları, müşterek çocuğu paylaşamama, tazminat, nafaka ve her mevcut somut olayın şartları kendi içinde değerlendirilmek üzere vuku bulan diğer problemleri geride bırakmak şeklinde yorumlanmamakla birlikte boşanma mevzusunda ortak karar veren çiftlerin bile boşanmanın sonuçları hususunda talep farklılıkları ve boşanma işleminin zorlu ve yıpratıcı süreci karşısında sarsılan duygu ve ruh hallerinin değişmesi sonucu özellikle müşterek çocuğun velayeti ve nafaka hususlarında birtakım problemler yaşandığı uygulamada sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.

Boşanma davası açma mevzusunda ortak kanaate varan çiftlerde bile yaşanılan bu anlaşmazlıklar, eşlerden birinin boşanmayı istemesi diğerinin ise buna karşı çıkması halinde ise haliyle daha büyük anlaşmazlık ve problemlere yol açarken, bu durum boşanma davalarının uzamasına neden olmakla birlikte tarafların boşanma hususunda uzman bir avukatın fikir ve görüşlerini almasınınyanı sıraboşanma alanında uzman olan bir avukata danışmayı da zorunlu hale getirmektedir.

Boşanmanın mali sonuçları kapsamında incelenen nafaka, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası olarak mevzubahis olmakla birlikte kısaca tedbir nafakası, TMK m.169 gereğince boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır hükmünde de açıkça belirtildiği üzere boşanma yargılamasının devamı süresince gerek olduğu takdirde eş ve ergin olmayan çocuklar bakımından hakim tarafından belirlenen maddi tedbir olarak kabul edilmektedir.

 Yoksulluk nafakası ise, boşanma ile birlikte yoksulluğa düşecek olan eş lehine hakim tarafından hükmedilen parasal katkıyı ifade etmekle birlikte, iştirak nafakası velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş tarafından, müşterek çocuğun yetiştirilmesi, korunması, sağlık, bakım ve eğitim giderleri için eşin mali gücü oranında, velayetin bırakıldığı tarafa ödenen bir nafaka türü olarak kabul edilmektedir. Belirtmek gerekmektedir ki, nafaka miktarının belirlenmesi hususunda takdir yetkisine sahip olan hakim, nafaka borçlusunun yaşam standartı ile nafaka alacaklısının hayat koşullarını muhakkak göz önünde bulundurmaktadır. Şayet, söz konusu boşanma davası, anlaşmalı boşanma şeklinde vuku bulursa, anlaşmalı boşanmalarda tarafların nafaka konusunda kararlaştırdığı bir miktar varsa, değişen hayat koşulları da göz ardı edilmeyerek anlaşmalı boşanmanın protokolüne uygun olarak davranılmaktadır.

TMK m.176 uyarınca, nafakanın ödenmesi hususunda tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilmekle birlikte hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilmektedir. Özellikle çocuğun masrafları için ödenen bir nafaka türüolan iştirak nafakasının belirlenmesi hususunda, öncelik olarak çocuğun yaşını da değerlendirerek ihtiyaçlarını – eğitim, sağlık, bakım vb. – belirleyen hakim, objektif bir perspektif ve kişinin gelir durumu ve nafaka borçlusu ile alacaklısının yaşam standartları çerçevesinde nafaka miktarına karar vermektedir.

Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Önceki boşanma ile ilgili yazıyı okumak için; İnternet bağımlılığı boşanmaya neden olur mu?