Reviewed by Av.Tuğsan YILMAZ on Sep 26
Rating:
işe iade
İşe iade, sebepsiz yahut haksız nedenlerle işten çıkartılan işçinin aynı pozisyondan daha alt bir pozisyonda olmamak üzere işe iade davasını kazanması ve işverene başvuru yapması neticesinde tekrar işe başlatılmasıdır.
İşe iade davası, 4857 Sayılı İş Kanunu’ muzda düzenlenmiştir. İşçinin haksız nedenle işten çıkartılması veya herhangi bir neden belirtmeksizin işten çıkartılması durumunda işçi dava açılabilecektir. İşçi, kendi isteği ile işten ayrıldığı durumda ise mevzubahis dava açılamaz. İşe iade davası mahiyeti itibarıyla bir tespit davasıdır. Dava uyarınca işçinin iş sözleşmesinin haksız yahut nedensiz olarak işverence sona erdirilip erdirilmediğinin tespiti gerekecektir. İşe iade davası açılabilmesi bakımından iş sözleşmesinin yazılı olup olmadığının bir önemi bulunmamaktadır. İş ilişkisinin varlığının ve düzeninin sair delillerde de ispatı mümkündür.
işe iade davası şartları
İşçinin işe iade davası açabilmesi için bazı kanuni şartlar öngörülmüştür. İşçinin iş sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi olmaması gereklidir. Belirli süreli iş sözleşmesinden kasıt iş sözleşmesinin bitiş tarihinin belirli olması ve sözleşmenin yıllık yahut dönemlik yapılmasıdır. Hukuken hangi iş kollarında belirli süreli iş sözleşmelerinin yapılabileceği düzenlenmiş yahut Yargıtay içtihatları uyarınca belirlenmiş olsa da işverenlerce işin niteliğine bakılmaksızın iş sözleşmeleri büyük oranda belirli süreli olarak yapılmaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesinin zincirleme olarak yapılması durumunda iş ilişkisinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabulü gerekecektir. İşe iade davası şartları bakımından işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz olarak yapılması aranmaktadır.
Bu davanın açılabilmesi için işçinin söz konusu iş yerinde minimum 6 aylık kıdeminin bulunması gereklidir. İşçinin çalışma süresi olarak 6 ayı doldurmamış olduğu durumlarda işe iade davası açma hakkı bulunmamaktadır.
İşe iade davası şartlarından bir diğeri ise iş güvencesi kapsamında iş yerinde 30 veya daha fazla işçinin çalıştırılmasıdır. İşçinin çalıştığı iş yerinde 30 dan az işçi çalışmaktaysa ancak işverene ait başkaca işletme ve çalışan bulunuyorsa işe iade davasının bu şartının gerçekleştiğinin kabulü gereklidir. Ancak ispat açısından işverene ait diğer işletmelerin de dava dilekçesinde belirtilmesi ve istihdam edilen personel kayıtlarının SGK’ dan istenilmesi gereklidir. İşe iade davası şartları açısından iş yerindeki çalışan sayısı işçinin iş sözleşmesinin sonlandırıldığı tarih uyarınca önem arz etmektedir. İşten çıkartma tarihinin sonrasında iş yerindeki personel sayısının azaltılması dikkate alınmaz.
Dava sürecinde kanuni olarak yukarıda belirtilen şartlarının tamamının gerçekleşmesi gereklidir. Yargılama süreci içerisinde işçinin işten çıkartılma sebebinin olup olmaması, sözleşmesinin belirsiz süreli olup olmadığı yahut belirli süreli ise tekrar edip etmediği, 6 aylık bir kıdeminin bulunup bulunmadığı, iş yerinde çalışan işçi sayısı araştırılacaktır. Uygulamada sigortalı işçi sayısının tespiti için SGK’ ya müzekkere yazılmaktadır. Ayrıca SGK kayıtlarından işçinin 6 aylık kıdeminin bulunup bulunmadığının tespiti için sigorta kayıtları da istenmektedir. Ayrıca işyerinden işçi özlük dosyası da talep edilmektedir. İşçinin sigortası işçiden habersiz olarak geç başlatılmış olabilir veya iş yerindeki personellerin bir kısmı sigortasız olarak çalıştırılıyor olabilir. Bu gibi durumlarda yargılama için gerekli dava şartlarının gerçekleştiğinin diğer delillerle( örneğin tanık beyanları ile) ispatı gerekecektir. Bu dava tipi içerisinde işçinin fiili çalışma dönemi belirtilmelidir, yargılama sürecinde ise fiili çalışma döneminin tespiti yapılmalıdır.
işe iade davası açma süresi
İşe iade davası açma süresi hak düşürücü niteliktedir. İşçinin iş akdinin feshedildiği ve fesih iradesinin işçi tarafından öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde zorunlu düzenleme nedeniyle dava açmadan önce arabuluculuk düzenlemesine başvurmalıdır. Arabuluculuk sürecinde uzlaşılamaması durumunda ise 2 hafta içerisinde dava açmalıdır. Davanın belirtilen sürede açılmamış olması durumunda işçi bu husustaki dava açma hakkını kaybedecektir. Uygulamada kimi işverenlerce işçinin işine son verilmekte, işten çıkartıldığı bildirilmekte ancak ihbar süresinde çalışacağı belirtilmektedir. Örneğin ihbar süresi 4 hafta olan bir işçi işten çıkartılmış ancak ihbar süresi sonuna kadar çalıştırılmıştır. İşe iade davası açma süresi bakımından sıkça düşülen yanılgılardan birisi de budur. İşçiye işten çıkartıldığının yazılı veya sözlü olarak tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde işe iade süreci için arabuluculuk başvurusunda bulunmalıdır. İşçinin ihbar süresinde çalışması veya işverenin talebi ile ek sürede çalışması fesih iradesinin işçi tarafından öğrenme anını değiştirmemektedir. Uygulamada işverenlerce kimi zaman işçi işten çıkartılmakta ve işçiye telefonla çağrılarak haklarının ödeneceği söylenmektedir. İşçi çağrıldığında ise iş sözleşmesinin öncesinde sözlü olarak feshedildiği tutanağa bağlanmakta ve işçiye özlük hakları ödenmektedir. Bu durumda işçi sürenin dolması nedeniyle davayı açma süresini geçirebilmekte ve mağdur olabilmektedir.
İşe iade davası açma süresi olan 1 ay fesih iradesinin tebellüğ edildiği tarihten başlamaktadır. Örneğin 9 martta işten çıkartılan bir işçinin işe iade davası açma süresi 9 nisanda sona erecektir.
işe iade davası tazminatı
İşe iade davası neticesinde işçinin işten çıkartıldığı sürede iş bulamaması ihtimaline binaen kanunen boşta geçen süre ücreti düzenlenmiştir. İşçi davasını kazandığı takdirde çalışamadığı ve maaşını alamadığı süreye binaen en çok 4 aylık bir süre için ücret almaya hak kazanacaktır. Ayrıca işe başlatmama tazminatı olarak adlandırılan en çok 8 aylık bir ücret alacağına da işe iade alınmaması durumunda hak kazanacaktır. Diğer bir ifadeyle işe iade davası tazminatı ile işçi en çok 4 aylık ücretle boşta geçen süre tazminatına + en çok 8 aylık ücretle işe başlatmama tazminatına hak kazanılabilecektir.
Belirtmekte fayda vardır ki; bahsettiğimiz en çok 8 aylık ücret alacağı olan tutar işçinin işe iade alınmaması durumunda işçiye ödenecektir. Burada işçinin yargılama sonucunda davasını kazanması, kararın kesinleşmesi ve taraflara tebliğ edilmesi gerekecektir. Tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde işçi işe başlatılma talebi ile işverene başvurmalıdır. İşveren söz konusu başvuruyu reddeder yahut süresi içerisinde cevap vermez ise işçi mahkemenin hükmettiği işe başlatmama tazminatına hak kazanacaktır. İşe iade davası tazminatı başlığı altında değindiğimiz tazminatların ödenmemesi ve işçinin işe iade alınmaması durumunda alacak kalemleri tam olarak hesaplanabiliryorsa icra takibi açılabilir yahut risk almaksızın belirttiğimiz ücretlerin tahsili amacıyla iş mahkemesinde alacak davası açılabilir.
işe iade davasında ispat yükü
Yargılama safhasında işçinin işten çıkartılmasının haklı nedene dayandığı konusunda ispat yükü işverene aittir. İşverenin belirtildiğinin aksine başkaca bir düşünce ve saikle işçinin işine son verdiği işçi tarafından iddia ediliyorsa bu durumda ispat yükü işçiye aittir.
işe iade davası ne kadar sürer
Dava, basit yargılama usulüne tabi olarak görülmektedir. İşe iade davasının ne kadar süreceği hususunda kanunda açık bir düzenleme bulunmaktadır. Kanunda öngörülen süre 2 ay olup kararın temyiz edilmesi durumda ise Yargıtay tarafından temyiz yargılamasının 1 ay içerisinde yapılması ve karara bağlanması belirtilmiştir. Uygulamada ise kanunda yer alan açık düzenlemenin aksine iş mahkemelerinin ve Yargıtay ilgili dairelerinin iş ve dosya yoğunluğunun fazla olması nedeniyle kararın verilmesi ve kesinleşmesi daha fazla sürmektedir.
işe iade davası nasıl açılır
İşe iade davası iş mahkemelerinde açılır. İşe iade davası açılması konusunda işyerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesi görevlidir. İşçi işverenin bulunduğu genel merkezde değil de şubede çalışıyorsa şubenin bulunduğu yer mahkemesi de davaya bakma konusunda yetkilidir. Aynı yetki uygulaması arabuluculuk uygulamasında da geçerlidir. İşe iade davası şartlarına riayet edilerek dava dilekçesi hazırlanmalı ve zaman kaybına neden olunmaması maksadıyla deliller de eklenmelidir.
işe iade dava dilekçesi
İşe iade davası açılırken dava dilekçesi ile birlikte açılır. Dava süreci sözlü başvuru ile başlamamakta olup yazılı yargılama esastır. Dava dilekçesi hazırlanırken görevli ve yetkili mahkeme belirtilir. Davacı işçinin adı soyadı, t.c. kimlik numarası ve adresi, davalı işverenin ünvanı ve adresi, dava konusu belirtilir. Akabinde ise açıklamalar kısmında ise davanın açılmasına sebep olan olaylar ve delillere yer verilir. Hukuki sebepler ve deliller ise ayrı bir başlıkta belirtilir. İşe iade davası dilekçesinin son kısmında ise sonuç başlığı altında talepler sıralanır ve hemen altında tarih, isim soyisim ve imza yer almalıdır. Dava sürecinin avukat ile yürütülmesi durumunda dava dilekçesinin hazırlanması ve davanın açılması avukat tarafından yapılmaktadır.
işe iade davası avukatı
İşe iade davası avukatı şeklinde bir ibare ne kanunlarımızda ne de yargılama sistemimizde yer almaktadır. Güncel hayatta işe iade davası ağırlıklı çalışan avukatlara işe iade davası avukatı denmektedir. Oysaki avukatlar bakımından doktorlarda olduğu gibi zorunlu mesleki branşlaşma yahut unvan bulunmamakla birlikte işe iade davası avukatı, iş davası avukatı, kıdem tazminatı davası avukatı gibi bir ayrım söz konusu değildir. İşe iade davası avukatı ibaresi halk arasında işe iade davaları ile ilgilenen avukatları kast etmek için kullanılmaktadır. Şayet hukuki süreç avukat vasıtasıyla yürütülecek ise dava tipi ve yargılama süreci konusunda bilgi sahibi ve işe iade davası ile fiilen ilgilenen bir vekil tayin etmekte fayda vardır.
işe iade davası avukatlık ücreti
Her dava türünde olduğu gibi bu davada da davacı işçi ile vekili avukat arasında bir anlaşma yapılmaktadır. Söz konusu davada avukatlık ücreti vekil-müvekkil uzlaşısı doğrultusunda belirlenir. İşe iade davası avukatlık ücreti peşin olarak avukata ödenebileceği gibi avukatlık ücret sözleşmesi ile birlikte dava sonunda da ödenebilir. Hatta dava neticesinde kazanılan tutardan yüzde alınması şeklinde de kararlaştırılabilir. Uygulamada ise genellikle işe iade alınmama halinde alınacak olan tazminatın yüzde ile işe iade davası avukatlık ücretinin ödendiği gözlemlenmektedir.
İşe İade Zorunlu Arabuluculuk
İşe iade davası açılmadan önce arabuluculuk müessesesine başvuru zorunludur. Başvuru yapılmaksızın dava açılması durumunda usulden reddedilecektir. Eski uygulama ve düzenlemedeki işe iade davası bakımından 1 aylık sürede dava açılması zorunululuğu, arabuluculuk düzenlemesi ile 1 aylık sürede arabulucuya başvurulması olarak revize edilmiş ve arabuluculuk müzakeresinin olumsuz neticelenmesi ile 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması düzenlenmiş ve uygulanmaya başlanmıştır.
Avukat Tuğsan YILMAZ
Konu ile ilgili diğer bir yazımız olan İşçi Hangi Hallerde İşe İade Davası Açabilir? başlıklı yazımızı da okuyabilir, sorularınız için alt kısımda bulunan yorum yap alanını kullanabilirsiniz.
işe iade davası ile ilgili net bir yazı olmuş
Avukat Bey Merhaba,
THY personeliyim. Yeni işime son verildi. Açıkçası çalışmada herhangi bir kusurum olmadı, daha önce de THY den herhangi bir uyarı almadım. İcra kurulu kararıyla “işletmesel gereklilik” gerekçesiyle bana çıkışım yazılı olarak verildi. Ne yapabilirim?
Teşekkürler.
Merhaba Sami Bey,
Şu aşamada bildiğim kadarıyla THY’de iş sözleşmesi feshedilen sadece siz değilsiniz. İşletmesel gereklilik kavramı biraz soyut bir kavram. İşletmesel gereklilik dış ve şirket içi olarak ayrıma tabi tutulabilir. Ancak iş sözleşmesi fesihlerinde gerekçenin somut bir biçimde belirtilmesi gereklidir. Kaldı ki işe son verme iş hukukunda ve uygulamasında son çaredir. Bu kapsamda işletmesel gerekliliğin ne olduğu ve feshin makul olup olmadığı araştırılmalıdır. Şayet THY içerisinde bulunduğunuz pozisyonda sizin çıkartılmanız sonrasında başkaca bir kimsenin istihdam edilmesi söz konusu ise işletmesel gerekliliğin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği kanaatindeyim.
Şayet işyerinizden memnunsanız ve çalışmayı arzu ediyorsanız dava açabilirsiniz. Süreçle ilgili THY bünyesinde işten çıkarma sayısı arttıkça açılan dava sayısı artabilir. O nedenle geri dönmeyi arzu ediyorsanız dava açma süresini sonuna kadar beklemeyebilirsiniz.
Avukat bey merhaba,
Ben mali müşavirim ve bir şirkette muhasebe müdürü olarak çalışırken 30.06.2016 da işten çıkartıldım. 20.07.2016 da işe iade davası açtım. Bu arada kendi büromu açma kararı aldım. İşyeri açarsam dava süreci nasıl etkilenir. Yardımlarınız için teşekkür ederim.
İşe iade davası neticesinde işveren işe iade aldığı takdirde işe başlamanız gerekir. Kendi işyerinizi açmış olmanız dava süresinde boşta geçen süreye ilişkin talep edilen maaş tutarını etkileyebilir.
Sayın avukat eşim ilçe kaymakamlığına bağlı bir vakıfta çalışıyordu,görevden uzaklaştırma aldı.Ama uzaklaştırma tebliğinden sonraki günler için sigortası çalışmadı haliyle maaşına da yansıdı.Sigortaya çıkış da verılmemiş ama maaş almıyor 21 Eylülden bugüne.Acaba burda hukuken bir yanlışlık yok mu,çıkış yok ama maaş da yok sigorta da ilerlemiyor.Görevden uzaklaştırma diye birşey iş kanununda yok.Acaba siizin bize bu konuda nasıl bir yol göstermeniz olabilir.Tesekkürler
Merhaba 11.12.2015’de işe iade davası açmıştım ve bu ay sonu son duruşmada dava büyük ihtimal lehime sonuçlanacak, yani kazanacağım. Benim öğrenmek istediğim davayı açarken tuttuğum avukata mahkeme ve Avukatlık ücreti diye başta 1000 TL verdim. Başka bir şey konuşmadım. Geçen gün konuştuğumuzda avukat bana ‘diyelim ki dava sonunda 20 bin lira işe başlatılmama tazminatı aldın, onun üzerinden ben % 15, % 20 gibi bir avulatlık ücreti alacağım dedi. Böyle bir şey varmı, başta verdiğim 1000 TL dışında tekrar benden para talebinde bulunabilir mi Avukat? Bu konuda bir hukuki madde veya Baro tarifesini görebileceğim bir site varmı? Bilgi verirseniz sevinirim. Çok teşekkürler.
Şayet anlaşmanız yok ise baro asgari ücret tarifesi uygulanabilecektir. Bulunduğunuz ilin barosuna ait web sitesinden öğrenebilirsiniz.
Merhaba ben bir fabrikada üretim şefi olarak çalışıyorum. Aniden benle çalışmak istemediklerini bildirdiler sadece 2 maaş tazminat vereceklerini söylediler. İse iade davası açmayı düşünüyorum bu süreç içinde üretim şefi kadrosunu kapattık sadece üretim mühendisi çalıstıracagız derlerse davayı kaybedebilirmiyim. Yani bölüm kapatma degilde kadroyu kapatarak davayı kazanabilirlermi.
Başkaca bir görevde değerlendirme opsiyonu olup olmadığını değerlendirmek gereklidir. Ancak iş akdinin feshi son çaredir. Bu nedenle işe iade davasının diğer şartları var ise ve işten çıkarılmanız hukuken geçerli nedene dayanmıyorsa dava açmanızı öneririm.
Merhabalar;
Ben kamuya ait bir işyerinde emekli sandığına tabi bir personel olarak çalışmakta iken özeleştirme nedeniyle yeni işverenle sözleşme imzalayarak ek-71’e göre emekli sandığına tabi olarak çalışmaya başladım. 26 yıl 1 ay kamu sektöründe hizmet sürem var (bu sürenin içinde 1 yıl 6 ay askerlik borçlanması) 01.01.2011 tarihinden 03.04.2017 tarihine kadar (1 yıl 3 ay 3 gün) özel sektörde geçen hizmet sürem ile birlikte toplamda 32 yıl 4 ay lık bir hizmetim var. 03.04.2017 tarihinde iş akdim 25/II-e bendine göre işverenin güvenini kötüye kullanmak suretiyle iş akdim tazminatsız ve derhal fesh edildi. Ancak bana noter kanalıyla gelen tebligatta ne yaparak işverenimin güvenini kötüye kullanmış olduğum belirtilmemiştir. Ben en kısa sürede iş geri dönüş davası açacağım. Ancak benim öğrenmek istediğim şey emekli sürem dolmuş ama emekli değilim bu dava sürecinde emekli dilekçemi verip emekli olsam ve emekli sandığından maaş almaya başlasam bu durum dava sürecini etkiler mi? Bu konuda yardımlarınızı ve tavsiyelerinizi bekliyorum. Şimdiden teşkkürlerimi iletirim.
Süresi içerisinde işe iade davası prosedürünü işletmeniz sizin açınızdan menfaatinize olacaktır.
Evkur osmaniye mağazasında 8.5 ay çalıştım ve işten çıkarıldım. İşten çıkarılmadan evvel tv reyonunda görev yapıyordum. İşe iade davası açtım. Şirket noter ihtarı ile beni tekrar işe davet etti lakin tv bölümü yerine halı reyonunda görevlendirildim. İlk duruşmaya karşı taraftan kimse gelmedi. 2. Duruşma 18 nisanda. Bu arada işe tekrar başlatıldım ama yıl 2017 oldu. Doğal olarak asgari ücret değişti. Lakin şirket hala maaşımı 1300 lira üzerinden ödüyor. Ayrıca günlük 10 saat çalışıyor olmama rağmen mesailerim ödenmiyor. Tüm arkadaşlarımın maaşları zamlandı ama bana birşey verilmedi. Sizce ne yapmalıyım.
Yazılı olarak talep edin ve alındığına ilişkin evrak alın.
merhaba Avukat bey öncelikle saygilar.. haksiz sebebten dolayi is aktim sözlu olarak fesih edildi. bunun uzerine noterden ihtar cektirdim ve fesih edildigi tarihte ben “””raporluydum”””. fakat yine ödeneklerim tarafima verilmedi. ve hic bir sekilde itiraz edemedm iş çikis sebebim dolaysiz yollardan isveren “29” nolu sebebi gostermistir Fakat bir avukat araciligiyla dava açmak istedm oda once işe iade davasi acalim dedi icerigini pek net olarak bilemedm ve davayi actik. Asil sorum şu genellikle ve tahminen işe iade davalari nasil sonuclaniyor. işçi kazaniyormu.ve ben bu dava sonucunda kesinlikle o is yerine tekrardan donmek istemiyorum sadece hak ettigim alacaklarimi almak istyorum yada iş verenin “””ben bu işciyi tekrar calistrmak istemiyorum tazminatini oduyorum “”” diyebilmesi yüzde kaç ihtimaldir. ve bu davayi kazanrsam tazminatimi alabiliyormuyum ?.. beni bu konuda bilgilendirrseniz çok sevinirim saygilar tesekkurler
Tanju Bey,
Olabildiğince yardımcı olmak istiyoruz. Ancak sizin için doğru olan işe iade davası ile ilgili tüm sorularınızı kendi avukatınızla yüz yüze görüşerek sormaktır. Vekil ile müvekkil ilişkisi güven temellidir, sorularınızın muhatabı avukatınız olması gerekirken bizlere sormanız güvensizlik olduğunu gösteriyor. Bu kapsamda davanızın selameti açısından da ya avukatınızla irtibatınızı arttırmalı ya da yolları ayırmalısınız.
Merhaba Avukat bey….
Ben Kamuda taşeron çalışan olarak 7 yıldır çalışmaktayım.Siyasi bir kurum olması nedeni ile zaman zaman idare yönetimi ile eleştirel noktalarda ters düştüğümüz dönemler olmuştu.
15 Temmuz süreci sonrasında yaşanan olaylara karşı Devletçi bir tutum sergilemiş olmam, gerek sosyal medya hesabım ve gerek te toplumun içersinde Darbe gecesi ve Darbeye teşebbüs eden zihniyeti eleştirdiğim bir gerçektir. Sanırım birilerini çok kızdırmış oldum.Bu durumdan kaynaklanan bazı psikolojik baskılar benim iş yerimde psikolojik bunalıma girmeme neden olacak mobbing tarzı uygulamalarda söz konusu oldu ama bunu ispat edemem.
Yarım gün işe geç geldim.Gidemeyeceğimi ve nedenini amirime gece yarısı Watsap yolu ile haber verdim.Fakat müdürüm bana dönüş yapmadı.O gün yarım gün işe gitmedim.Öylen arası gidip parmak bastım ve birimime gidip yarım günlük izin kağıdı doldurmayı yada tam gün izini almayı talep ettim.Fakat şefin tarafından ağır hakaretlere maruz kalarak odasından kovuldum.O gün iş yerini terk edip eve gittim.Ertesi gün iş yerine gidip senelik iznini talep ettim ve aldım. GelmediğimGelmediğim o iki günümü senelik izin dahilinde saldırıp izne çıktım.
İzin dönüşünde benden iki gün için tutanak gönderildi ve savunmam istendi. Resmi olarak izinde olduğum o iki iş günü için disiplin cezası verilerek benden 9 yevmiye kesitisi oldu. Sonrasında bana ait olmayan bir sosyal medya hesabından benim resmim ve ismim kullanılarak Feto hakkında şu ifadelerin yer aldığı bir gerekçe sunuldu..
” Biz hergün ceza alıyoruz..biz hergün bedel ödüyoruz ama bu ihanet şebekesi elini kolunu sallaya sallaya itlik yapıyor.Sözüm üzerine kim alınıyorsa ona aittir denilmiş..Bu konu hakkındada benden savunmam istendi.Bende konu hakkında savunmamı verdim.Söz konusu paylaşımın bana ait olmadığını beyan edip alınan o ekran resimli yazının üzerine sayfa bana ait değil diye ibare düştüm.
Konu kapandı.. Aradan tam 7 ay geçti ve irade bana iş akdimin feshini bildirerek beni işten çıkardı..
Gerekçe işe geç gelmeler,kurumu adres göstererek bir takım haksız hakaretlerde bulunmak,iş disiplini kurallarına uymamak gibi bir takım beyanlar göstermiş..Ana tema başında belirtmiş olduğum iki gün gelmeme ve sosyal medya hesabından yapılan paylaşım..Paylaşım benim 9 yevmiye ceza aldığım günün ertesi gününe denk getirilmiş. Paylaşımda kurum ve kişi ismi falan yer almamış..
Etrafımdaki insanlar konuyu uzmana danışmamı beyan ettiler..Banada keyfi bir çıkarma diyerek haklı olduğumu söylediler.
Bana doğru bir yol göstermenizi sizden istirham ediyorum….
11 ay çalıştığım taşeron firma gerekçe göstermeden beni işten çıkardı. İşe iade davası açtım kazandım karara itirazda edilmedi. İşe iade için başvuru yaptım ve yaptığımız tebligatlar muhtar tarafından alınmış. şirket resmi adresindeki ofisini boşaltmış, Piyasaya yüklü borçları olduğu bilgisi aldık. Şirket resmi olarak iflas etmemiş hala kayıtlarda aktif ve paraları da yok.ASIL işveren firmada mahkemem sonuçlanmadan 6 ay önce bu taşeron firma ile sözleşmesini fesih etmiş.Karşımızda muhatabın olmadığı,batık taşeron firma var ve Asıl iş verende bunun bu durumunu önceden gördüğünden bu firma ile sözleşmeyi fesih edip işi başka bir firmaya veriyor.
-icraya gitsek ortada ne şirket ofisi ne mal varlığı ne de parası olan şirket ve şahıslar var?peki benim ihbar tazminatım,işten çıkmadan önce ödenmeyen bir maaş alacağım,boşta geçen süre içinde mahkeme tarafından kesinleşmiş alacaklarımı (4+4) nasıl alacağım?Ve hakkımı aramak için çıktığım bu yolda cebimden avukat ücretini kendim ödemiş olacağım. Bu gibi durumda devlet işçinin alacağını güvence altına alıyor mu?
şirket çalışanı ben çalışırken 50 kişinin zerinde personeli vardı.
Merhaba Tuğsan bey,
çalıştığım iş yerinden haksız sebeple çıkarıldım ve işe iade davası için bütün şartlar tutuyor.. arabulucu şirket ile görüştürdü fakat uzlaşamadık. dava açarsam patron bana haksız yere tutanak tutturup diğer çalışanlara imzalatacağını söyledi. şimdi arabulucu tutanağı ile iş mahkemesine mi başvurmam gerekiyor yoksa bir avukat tutmak zorunda mıyım ??
teşekkürler..
Merhaba arkadaşlarım şakayı büyüterek darp edildim sonunda işverenime bildirdiğimde 25/2 c ve d maddesinden ve 29koduyla çıkışım onaylandı daha sonra arabuluculuk sonucu anlaşma yapılmadı ne yapmam gerekli
Merhaba Tuğsan bey çalıştığım kurumdan işten çıkartıldım gerekçe olarak da işten çıkarılmamdan yaklaşık 4 ay öncesinde 3 gün işe gelmediğimi ve tutanak tuttuklarını sölediler ve benim bu tutanaklarda imzam yok , düğün iznim dışında 3 gün daha izin almıştım ve izne ayrılırken izin kağıdı doldurmayı unuttum ama geri döndüğümde izin kağıtlarını geriye dönük doldurdum , işe geri dönüş davası açmayı düşünüyorum sizce tutanakların bir hükmü var mıdır yani işten çıkartmak için bir bahane olarak kullanıyorlar bunu
teşekkürler
tuğsan bey merhaba bir tekstil fabrikasında çalışıyorum 2015 te girdim girdiğimde bölüm sorumlusu olarak girdim çalışma saatim 08:30 18:30 idi,yaklaşık 6 aydır bölümler birleştirildi ve başımıza hepimizden sorumlu içimizden biri seçildi,bu seçilen kişinin benimle olan şahsi meseleleri yüzünden beni vardiye döndürmek istiyorlar,ayrıca kendi özel durumlarımdan dolayı genel müderede sözlü açıklama yaptım ama halen ısrar ediliyor ben kabul etmiyorum bu durumda beni işten çıkartırlarsa ne gibi haklarım var bu durumda ne yapmalıyım yardımcı olursanız sevinirim iyi çalışmalar