Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Jul 29
Rating:
Yasama erkinin yürüttüğü faaliyetlerin yargısal denetim mekanizması Anayasa Mahkemesidir. Türkiye Cumhuriyeti 1961 anayasası ile hukukumuzda yer almıştır. Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapma, siyasi partiler hakkında kapatma kararı alma, milletvekillerinin dokunulmazlıklarına karar verme gibi önemli faaliyetler yürütmektedir. 12 Eylül 2010’da yapılan halk oylamasıyla Anayasa 148/3 fıkrasında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanınmıştır. 24 Eylül 2012 itibariyle de yürürlüğe girmiştir. Böylece kişiler Anayasa’da düzenlenen ve AİHS’de yer alan temel hak ve özgürlüklerinin ihlali halinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapabilmektedir. Yapılan açıklamalara göre 2012 tarihinden itibaren 8 bini aşkın başvuru yapılmıştır. Bu yolun açılmasıyla, AİHM’ne en çok başvuruda bulunan 2. Ülke konumunda olan Türkiye 2012 yılından sonra 4. Ülke konumuna düşmüştür. Başvuruların çoğu yargılamanın işleyişine ilişkindir. Mevcut düşüşün devam etmesi amaçlanmaktadır.
Anayasa Mahkemesi her şeyden önce bir yargı yoludur. Ancak temyiz veya istinaftan oldukça farklı düzenlenmiştir. Yöntemi ve sonuçlarıyla ayrı bir konumdadır. Bir kanun yolu olmasına rağmen her türlü hukuka aykırılığın denetimini yapmaz, yalnızca Anayasada yer alan hak ve özgürlüklerin ihlali halinde başvurulabilir. İhlali gerçekleştiren kamu gücü barındıran bir kurum olmalıdır. Kamu gücünü elinde bulunduran devletin, işlemleri, eylemleri veya ihlalleri anayasal hakların koruduğu değerleri ihlal etmelidir. Temel amaç kamu gücü karşısında güçsüz kalan bireylerin anayasal haklarının güvence altına alınmasıdır. Bu nedenle bireyler arasındaki özel hukuk ilişkilerini kapsamaz, boşanma, miras, taraflar arası borçlanılan edimlerin yerine getirilmemesinden doğan uyuşmazlıklarda anayasa mahkemesine gidilemez, kamu gücünün ihlali gerekir. Bu ihlal icrai veya ihmali bir davranışla gerçekleşebilir. Devlet doğrudan anayasal hakları ihlal edebileceği gibi, denetim görevini aksatarak ihlalin önünü açarak pasif ihlalde de bulunabilir. İhmal durumunda kamu organlarının söz konusu işlemi veya eylemi yapması zorunluluğuna rağmen yapmamış olması gerekir. Bu kanun yolu ikincil niteliktedir. Başvuru için ülke içinde başvurulabilecek bütün yargı yollarının(olağanüstü kanun yolu hariç) tüketilmiş olması gerekir.
Bireysel başvuru yapacak olan kişinin anayasal düzeyde korunan hak ve özgürlüklerinden AİHS ve ek protokolleri ile düzenlenen haklarından birinin kamu gücünce ihlal edilen kişi olması gerekir. Söz konusu haklar, yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi hürriyeti ve güvenliği, adil yargılanma hakkı, suç ve cezaların kanuniliği gibi haklardır. Bireysel başvuruya konu olan işlemler bireyleri bağlayıcı kamu gücü işlemleridir. Dolayısıyla bağlayıcı nitelikte olmayan bilirkişi raporları, öneri, tavsiye veya kurum içi görüş bildirimleri gibi işlemler karşında anayasa mahkemesinde gidilemez. Tüzük, yönetmelik gibi idarenin düzenleyici işlemlerine karşı da doğrudan bireysel başvuru yoluna gidilemez. Ancak düzenleyici işlemin uygulanması kişilerin hak ihlaline neden oluyorsa bireysel başvuruya engel değildir. Anayasa mahkemesinin – hangi sıfatla olursa olsun- verdiği kararlara karşı ise hiçbir şekilde bireysel başvuru yapılamaz. Bununla birlikte anayasanın açıkça yargı denetimi dışında bıraktığı cumhurbaşkanın tek başına yaptığı işlemler gibi işlemler de bireysel başvuruya konu olamayacaktır. Ayrıca bireysel başvuru konusu edilen işlem T.C. devletinin egemenlik yetkisi geçerli olduğu alanda gerçekleştirilen kamu gücü işlemleri olması gerekir. Anayasa mahkemesinin yabancı devletler veya uluslararası örgütlerin işlemleri aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
Anayasal güvencede bulunup AİHS kapsamındaki hakları kamu gücü tarafından ihlal edilen gerçek kişilerin bireysel başvuruda bulunabileceği açıktır.
- Türk vatandaşı gerçek kişiler tam ehliyetli olmak şartıyla başvuruda bulunabilir.
- Sınırlı ehliyetsizlerinse bu hakkını kanuni temsilci aracılığıyla kullanmaları gerekir.
- Başvurunun vekil aracılığıyla yapılması zorunlu değildir, bireyler tek başlarına başvuruda bulunabilir. Ancak vekilin tutulamayacağına yönelik bir düzenleme de bulunmamaktadır.
- Yabancı uyruklu gerçek kişilerse yabancılara tanınan haklar kapsamındaki konularda bireysel başvuruda bulunabilir. Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak bireysel başvuru yapamazlar. Örneğin yaşam hakkının ihlali halinde başvuru hakkı bulunur ancak seçme ve seçilme hakkına karşı başvuru yolu kapalıdır.
- Kamu hukuku tüzel kişilerin başvuruda bulunması anayasa mahkemesine başvuru kurumuyla çelişir. Kamu gücünü barındıran kurumun kamu gücünün neden olduğu ihlale karşı yargı yoluna gitmesi çelişkili, istikrarsız ve güven kırıcı bir durumdur.
- Ancak özel hukuk tüzel kişileri için anayasa mahkemesine bireysel başvuru yolu açıktır. Ancak özel hukuk tüzel kişilerine sağlanan bu hak bazı sınırlamalara tabidir. Mülkiyet hakkı, örgütlenme hürriyeti gibi sadece tüzel kişiliği ile ilgili haklarının ihlali gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilirler. Üyelerinin durumunu etkilese de tüzelkişilikleri üzerinde bir etki doğurmayan işlemler nedeniyle üyelerini savunmak için bireysel başvuruda bulunamazlar.
Anayasa Mahkemesinin Organları Ve İşbölümü
Anayasa Mahkemesi, Genel Kurul, altı komisyon ve iki bölümden oluşur. Genel kurulda 17 üye bulunur, başkan ve en az on iki üye ile toplanır. Karar nisabı ise katılanların salt çoğunluğudur. Bireysel başvuru yapıldığında ikişer üyeden oluşan komisyonlar kabul edilebilirlik incelemesini yapar. Komisyonlar oy birliği ile karar alır. Oy birliği sağlanamazsa bu husus belirtilerek dosya bölümüne havale edilir. Başvuru bu aşamayı geçtiğinde esas incelemesini bir başkan vekili ve dört üye olarak toplanan bölümler yapar. Bölümlerin karar nisabı da oy çokluğudur. Bazı hallerde bölümler kabul edilebilirlik ve esas incelemesini birlikte yapabilir. Genel kurul bireysel başvuruların kabul edilebilirlik ve esasının karara bağlanmasında herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Genel Kurul’un bireysel başvurulara ilişkin görev ve yetkisi, bölümlerin başvurulara ilişkin verdiği kararlar arasındaki farklı içtihatları ve bölümlerce kendisine gönderilen konuların karara bağlanmasıyla sınırlandırılmıştır. Bununla birlikte bölümlerden birinin yıl içinde iş yükü çok artar, bölümler arası iş yükünde dengesizlik meydana gelir veya hukuki ve fiili bir imkânsızlıktan dolayı bir bölümün görevine giren işlere bakamaması hallerinde diğer bölümü bu işlere bakmakla yetkilendirebilir. Komisyonlarda ve bölümlerde bulunun raportörler, kanun veya tüzükte gösterilen bireysel başvuruya ilişkin görevlerini yapar. Başvurunun kabul edilebilirliği veya esasına ilişkin karar taslaklarını hazırlar ve bu taslakların görüşüldüğü toplantılara katılırlar. Başvurularla ilgili dosyalara dâhil edilecek bilgi ve belgeleri ilgili kurumlardan temin etmeye çalışırlar, gerekli tebligatları gönderirler. Bu kişilere tanık ve uzman dinleme görevleri de verilebilir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?
Anayasa mahkemesine bireysel başvuru Bireysel Başvuru Formu kullanılarak veya bu formda bulunan tüm bilgilerin yer aldığı aynı formatta bir dilekçe ile yapılır.
Başvuru formu anayasa mahkemesi internet sitesinden temin edilebilir. Form başvurucu tarafından imzalanır. Başvurucunun kanuni temsilcisi veya vekili varsa onlarca imzalanacaktır.
Form başvurunun esasına yönelik ve başvurunun karara bağlanmasında zorunlu olan özlük bilgileri içermelidir.
Açıklamalar kısmı toplamda ekleri hariç 10 sayfayı geçmemelidir. Sayfa sayısı 10 dan fazla ise başvurucu ayrıca başvuru formuna olayların en fazla 10 sayfalık özeti de eklenmelidir. 10 sayfalık özetinin eklenmemesi bir eksikliktir ve verilen süreye rağmen giderilemiyorsa başvurunun şeklen reddi kararı verilebilir. Başvuru formuna sunulan eklerin tarih sırasına göre numaralandırılarak, her bir belgeyi tanımlayıcı başlıklar halinde dizi pusulasına bağlanması gerekir.
Bireysel başvuru formunun nasıl doldurulacağına ilişkin kılavuz adliyeler ve ceza infaz kurumlarından ve Anayasa Mahkemesi internet sitesinden temin edilebilir.
Başvuru formunda, kanuni temsilci veya avukat vasıtasıyla takip edilen başvurularda başvurucuyu temsile yetkili olunduğuna dair belge,
harcın ödendiğine dair belge,
nüfus cüzdanı örneği,
başvurucu yabancıysa geçerli kimlik belgesi,
tüzelkişilerde temsil belgesi,
nihai karar ve işlem tebliğ edilmişse tebellüğ belgesi,
dayanılan belgelerin asılları ya da örnekleri,
tazminat talebi varsa uğranılan zarar ve buna ilişkin belgeler,
başvuru süresinde yapılmamışsa mazereti ispatlayan belgeler de bulunmalıdır.
Başvurucu iddiasını yani söz konusu ihlali ispat ile yükümlüdür. Ancak dayandığı belgeler bir resmi kurumun elinde bulunuyorsa ve başvurucu bunları temin için her türlü hukuki girişimi yapmasına rağmen bu bilgi veya belgeler kendisine verilmiyorsa, başvurucunun bunlara erişememe nedenlerini delilleri ile birlikte formda belirtmesi gerekir. Sonrasında mahkeme bu bilgi ve belgelerin verilmesini resen talep edebilir.
Başvuru formu ve eklerinde sunulan hususlara ilişkin sonrada değişiklik olursa ya da yeni bir durum meydana gelirse başvurucu durumu en kısa sürede Anayasa Mahkemesine yazılı olarak bildirmelidir. Örneğin adres değişikliği bildirilmezse sonuçlardan başvurucu sorumlu olur. Mahkemeye yapılan başvuru belgelerinde kimlik gizlenemez. Başvurucu yalnızca kamuya açık olan belgelerde kimliğinin gizli tutulmasını talep edebilme hakkı bulunur. Bu isteğinin gerekçesini formda belirtmesi gerekir.
Bireysel başvuru sürecinin başlaması için harç yatırılması gerekir. 2015 yılı için bu harç 226.90 TL olarak belirlenmiştir. Başvurucunun maddi gücü yetersizse Bölüm veya Komisyonlara adli yardım talebinde bulunmalı ve başvuru formunun sonuç kısmında maddi gücünün yetersizliğine ilişkin belgeleri eklemelidir.
Başvuru formu ve eklerinde eksiklik bulunması halinde başvurucuya 15 günü geçmemek üzere ve eksikliklerin tamamlanması amacıyla kesin süre verilir. Bu sürede eksikler tamamlanmıyorsa başvuru diğer hususlar incelenmeden idari yönden ret edilir.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Şartları
1-) Başvurucunun güncel ve kişisel bir hakkının doğrudan etkilenmesi; Bireysel başvuru yoluna yalnızca temel hakkı ihlal edilen ve bu ihlalden doğrudan etkilenen mağdur başvurabilir.
2-) İhlalin giderilmesi için öngörülen tüm idari ve yargısal başvuru yollarının tüketilmiş olması; Anayasa Mahkemesi başvuru yapıldığı tarih itibariyle başvuru yollarının tüketilip tüketilmediğini kendisi değerlendirir. Eğer diğer idari ve yargısal yollar tüketilmediyse başvuru ‘erken başvuru’ olarak adlandırılıp başvuru kabul edilmez. Anayasal başvuru ikincil kanun yolu olduğundan ihtilaf ilk derece mahkemeleri ve yüksek mahkemeler önünde görülmüş olması şart koşulmuştur. Başvurucu ilk derece mahkemesinden aldığı kararı temyiz etmeden kesinleştirirse kesin hale gelen kamu işlemi aleyhine anayasa mahkemesine gidilmez.
3-) Başvurunun anayasal açıdan önem taşıması; Bir olayın ortaya çıkardığı mesele hakkında henüz anayasa mahkemesinde karar verilmemiş olması, Anayasa mahkemesinin yerleşik içtihatlarına rağmen diğer yargı mercilerin sistematik biçimde bu içtihadı göz ardı etmesi ve başvuruya sebep olan ihlalin ciddi boyutta olması veya başvurucuyu esaslı şekilde etkilemesi gerekir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi
Anayasa mahkemesine 23.09.2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlara karşı başvurulabilir. Bu tarihten önce kesinleşen kararlara karşı yapılan başvurular zaman yönünden yetkisizlik nedeniyle ret edilmektedir.
Bireysel başvuru, kanun yolu öngörüldüyse bu yollarının tamamının tüketildiği tarihten, idari ve adli başvuru yolu öngörülmediyse ihlalin tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Bu süreyi aşan başvurular başka bir inceleme yapılmaksızın reddedilir. Süreler nihai kararın tebliği öngörüldüyse tebliğ tarihinden, tebliğ şartı öngörülmediğinde başvurucunun kararın içeriğini kesin olarak öğrenebildiği tarihten başlar.
Olağanüstü kanun yollarına yapılan başvurular, anayasa mahkemesine başvuru öncesinde tüketilmesi gereken yollardan olmadığından başvuru sürecine etki etmezler.
Başvurunun yapıldığı tarih ise başvurunun yapıldığı tarihtir. Başvurucu 30 günlük süreyi mücbir sebep veya haklı sebeple kaçırırsa mazeretin ortadan kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde başvuru formu ekleri ve mazereti belgeleyen delillerle birlikte başvuru yapabilir. Mazeret haklı görülürse başvuru hakkında kabul edilebilirlik incelemesi yapılabilir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruyu Nereye Yapılır?
Bireysel başvuru Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılabileceği gibi diğer mahkemeler aracılığı ile de yapılabilir.
Başvurucu mutlaka kararı veren mahkeme aracılığıyla başvuru yapmak zorunda değildir, herhangi bir mahkeme aracılığıyla başvuru yapabilmesi mümkündür.
Yurt dışında bulunanlar TC konsolosluklar vasıtasıyla da başvuru yapabilirler. Bu makamlara başvuru formu, harç tahsil makbuzu verilir, karşılığında ‘alındı belgesi’ alınır. Bu kurumlar da başvuru formu ve eklerini kaydedip elektronik ortamda Anayasa Mahkemesine iletir.
Kabul edilebilirlik veya esasa ilişkin inceleme yapmazlar. Başvuru mahkemelere veya anayasa mahkemesine elden teslim yoluyla yapılır. Posta veya elektronik ortamda müracaat mümkün değildir.
Başvurucunun başvurusu kaydedildiğinde başvuru numarasını içeren bir yazı gönderilir. Bunun dışında yazılı ya da sözlü başka bir bilgilendirme yapılmamaktadır. Anayasa mahkemesinde başvuruların incelenmesi bir süreye tabi tutulmamıştır. Mahkemenin yargılama süresi, başvuru konusu, deliller, duruşma yapılması gibi nedenlerle uzayıp kısalabilmektedir. Mahkeme başvuruları yalnızca geliş sırasına göre değil önem ya da acili yet gibi esasları göz önünde tutarak da inceleyebilmektedir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurular Nasıl İncelenir?
Bireysel başvuruda başvurucunun anayasal temel hakkının ihlali iddiasının doğruluğunu inceler. Maddi olayın veya ona uygulanacak kuralın belirlenmesini veya hâkimin takdir yetkisini değerlendirilmez. İhlali tespit ederse, ihlalin giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına hükmeder. Mahkeme kararlarının anayasal temel haklara ilişkin olmayan yönlerinin incelemesi yapılmaz. Temyiz yolundaysa esas ve usul yönünden inceleme yapılmaktadır. Bu da bize anayasaya bireysel başvurunun istisnai ve ikincil bir yargı yolu olduğunu göstermektedir.
Başvuru süresinde yapılmaz, başvuru formu veya eklerinde eksiklikler olur, verilen kesin sürelerde eksiklikler tamamlanmaz, başvurular posta, fax gibi yollarla yapılır ise başvuru idari yönden ret edilir. Bu karar başvurucuya tebliğ edilir. Bu tebliğden itibaren 7 gün içinde Anayasa Mahkemesine itiraz yolu açıktır. İtirazı ilgili komisyon inceleyip karara bağlar. Bu karar kesindir. Demek ki bu karara karşı herhangi bir yol mevcut değildir.
Bireysel başvuru yapıldığında, bireysel başvuru bürosu kaydı yapar ve numara verir, başvuruların Bölümler ve Komisyonlar arasında dağıtımını otomatik olarak yapar. Nitelikleri nedeniyle birleştirilecek dosyalar ilk kaydedilen başvuru dosyasında birleştirilir. Kural olarak başvurular, başvuru sırasına göre incelenir. Ancak önemi veya acili yeti belirlenen dosyalarda bu sıraya uyulmayabilir. Örneğin kişi hürriyeti ve güvenliği, yaşam hakkına yönelik ihlal iddiaları önem ve acili yet arz eder. Anayasa Mahkemesi inceleme sırasında kamu idareleri, gerçek veya tüzel kişilerle doğrudan yazışır, bilgi ve belge isteyebilir, bilgi almak üzere kamu görevlilerini çağırabilir. Kendisine ulaşan bilgileri 15 günlük süre içinde başvurucuya tebliğ eder.
Komisyonlar başvuruların kabul edilebilirlik kararını dosya üzerinden verir. Ancak Bölümler, resen, başvurucu veya adalet bakanlığı talebi üzerine duruşma yapılmasına karar verebilir. ( Şimdiye kadar duruşma yapılmamıştır.) Anayasa Mahkemesi nihai kararını verene kadar başvuruya konu olan işlem geçerlidir, icrası durmaz. Ancak Anayasa Mahkemesi istisnai durumlarda tedbir kararı verebilmektedir. Başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunda Komisyonlarca başvuru Bölümlere aktarılır, bölüm de tedbir kararı verebilir. Tedbir kararı verilen başvurunun esası hakkındaki kararın en geç 6 ay içinde alınması gerekir.
Anayasa Mahkemesinde dostane çözüm yolları benimsenmemiştir. Ancak mahkeme başka bir yolla da ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılabileceğini tespit ederse başvuru hakkının düşmesine karar verilir. Bireysel başvurudan feragat da mümkündür. Başvurucu feragat ederse düşme kararı verilir. Ancak Anayasa’nın uygulanması veya yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kılması hâllerinde düşme kararı verilmez.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Hangi Kararlar Verilebilir?
Komisyonlar kabul edilebilir veya kabul edilemez kararı verir ya da oybirliği sağlanmadığını belirtir ve başvuru dosyasının Bölümlere gönderilmesine karar verir.
Komisyon kabul edilebilirlik kararı üzerine Bölümlere esas incelemesi yapar ve temel hakkın ihlal edildiği veya edilmediği yönünde iki şekilde karar verebilir.
Komisyonların kabul edilebilirlik incelemesi yapmadan bölümlere sevk ettiği başvurularda bölümler öncelikle kabul edilebilirlik incelemesi yapar.
Kabul edilebilirlik şartını taşımayan başvurular başka bir inceleme yapılmaksızın ret edilir. Kesin niteliktedir.
Kabul edilebilirlik kararını kural olarak Komisyonlar tarafından verilir.
Bölümler esas incelemesi sırasında kabul edilebilirliğe ilişkin bir engelin varlığını saptarsa esas incelemesi hangi aşamada olursa olsun kabul edilemezlik kararı verebilir.
Mahkeme, feragat, takipsiz bırakma gibi başvurunun sürdürülmesi için haklı bir sebep olmadığını düşünürse düşme kararı verebilir.
Anayasa Mahkemesi, kamu işlemi, eylemi, ihmali ile temel hakkın ihlal edildiğini tespit ederse, önce bu ihlalin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar yoksa başvurucu lehine uygun bir tazminata hükmedilebilir. Tazminat miktarının belirlenmesi ayrıntılı bir incelemeyi gerektiriyorsa Bölüm kendisi konuyu karara bağlamadan genel mahkemelerde dava açılması yolunu da gösterebilir. Yeniden yargılama hukuki bir gereklilikse anayasa mahkemesi başvuru dosyasını ilgili mahkemeye gönderir. İlgili mahkeme, Bölümün ihlal kararında açıklandığı ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde yeniden yargılama yapar.
Bölümler ve Komisyonlarca verilen kararların birer örneğini başvurucuya, Adalet Bakanlığına ve diğer ilgililere tebliğ edilir. İhlal söz konusu olduğunda ve yeniden yargılanma kararı verildiğinde kararın bir örneği ihlale neden olan kararı veren mahkemeye de gönderilir. Başvurucunun temsilcisi veya avukatı varsa, tebligatlar onlara yapılacaktır.
Bölüm kararları Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde yayımlanır. Komisyon kararları kabul edilebilirlik açısından önem taşıyanlar yayımlanır. Bölüm başkanının tespit ettiği, Bölüm tarafından verilen içtihat açısından önem taşıyanlar Resmi Gazetede yayımlanır.
Bölümler ve Komisyonlarca verilen kabul edilebilirlik ve esasa ilişkin kararlar kesindir, bunlara karşı itiraz yolu kapalıdır. Buna rağmen itiraz talep edildiğinde mahkeme sekretaryasınca verilen kararın kesin olduğunu belirten bir yazı verilir. Ancak başvurunun idari yönden reddine ilişkin kararlara karşı bu kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir. İtirazlar Komisyonlarca karar bağlanır.
Avukat Tuğsan YILMAZ
Merve ARABACI
Oncelikle kolay gelsin.Anayasa mahkemesine bireysel başvuru ile ilgili paylaşımınızı okudum.Ben polis memuru olarak görev yapmaktayım.tarafima iftara atıldığı ve suç uyduruldugu için savcılığa şikayet ettim. savcılık şikayet hakkını kullanmıştır şahıs diyerek direk takipsizlik verdi.benim sahitlerim dinlemeden,yaşadığım mağduriyet gozetilmeden takipsizlik verildi. ben buna sulh ceza hakimligi aracılığıyla itiraz ettim.mahkemede Savcılığın kararını olduğu gibi alarak tanık beyanları alınmadan kapattı dosyayı.tarafıma mermi temin eden ve bu mermilerle evime ateş edildi diyen bir şahsın bu iddalarini hem savcılık hem de takipsizlik kararına itiraz ettiğim mahkeme nasıl olurda şikayet hakkı var der.ben polisim ve böyle bir iddia basit bir konu gibi değerlendirilerek kapatılmaz.iddia sahibi iddasini ispatla mükelleftir.benim sorum şu : benim bu konuyla ilgili olarak Anayasa mahkemesine bireysel hakkımın ihlal edildiği ve bundan doğrudan etkilendiğim yönünde bireysel başvuru yapabilir miyim
Karara yönelik tüm yollar tüketildiğinden anayasa mahkemesine süresi içerisinde bireysel başvuru yapabilirsiniz. Başvuru gerekçenizi ve hukuki sebeplerinizi dikkatle belirlemenizde fayda olacaktır.
Hocam kabul edilemezlik kısaca davayı kaybetme anlamına mı geliyor dava tamamen bitmiştir demek mi
Merhabalar,abim 24 yıldır siyasi hükümlü.İdamdan 36 yıl ceza aldı ve yatarı fiilen 30 yıldı.İdam cezası kaldırılınca idam cezası alanlar ağırlaştırılmış mühebbet oldu abimlerinse cezası mühebbete çevrildi.TMK dışında idam cezası kaldırılmadan önce idam cezası alan biri ağırlaştırılmış mühebbetin yatarı olan 36 yıl yerine 20 yılyatarken abim idamdan daha hafif bir ceza aldığı halde 30 yıl olan mühebbet yatıyor.ağır ibaresi kaldırılarak cezanın hafifletildiği açıkça ortadayken yatarda bir indirim olmuyor.bu infaz eşitliğine (anayasal olarak)ters değilmidir.Anayasa mahkemesine bu konuda başvuru yapabilirmiyiz.Bir sorum daha olucak,30 yıl olan mühebbet cezanın fiilen yatarı 30 yıldır fakat sanırım 92 yılları civarı bir yasa çıkmış ve 27 yıla düşüyormuş ceza ama ne olduğunu bulamadım bu kadar uzun yatan olmadığı için henüz uygulanmamış.Birde etkin pişmanlıktan hükümlüler,faydalanabiliyormu?Kendisi 11 yıldız örgütten ayrıdır remi kayıtlarda var bu durumda cezasında herhangi bir indirim olurmu.Çok uzun oldu biliyorum.Kusura bakmayı.Teşekkür ederim.
Aym den 20.000 tl manevi tazmnat kazandım avukatıma tebligat geldi müraacatını yaptı bu paranın avukatım tarafından çekilip çekilmediğini nasıl ögrenebilirim
Haksız tutuklama için tutukluluğum devam ederken başvuru yaptım, tutukluluk devam ettiği için tazminat istemedim, hakkımı saklı tuttum. Başvuru şu anda komisyonlar önününde incelemede. Tutukluluğun sona ereli iki yıl oldu. Şu anda ek bir beyan dilekçesi ile tazminat miktarını belirterek talepte bulunabilir miyim?