Reviewed by Av.Tuğsan YILMAZ on May 7
Rating:
Günümüzde modernize edilmiş toplumlar mevzubahis olduğunda, kuşkusuz tradisyonel topluluklarda sahip olduğu saygınlık ve muhafaza ettiği ehemmiyetini kısmen yitiren evlilik müessesesi, ailenin kurucu unsuru olarak kabul edilmekle birlikte sosyal bir olgu olması itibariyle genel olarak tümüyle insanoğlunu etkileyerek, insanların sosyal hayata katılmasını sağlamakta, eşlere birtakım haklar tanımanın yanı sıra eşleri kanun kapsamında tanzim edilen yükümlülüklerle de sorumlu tutarak bireylerin sağlıklı bir şekilde topluma iştirakını gerçekleştirmektedir.
Yüzyıllar boyunca doğal bir oluşum olarak kabul gören evlilik kurumunun hukuken ve fiilen sona ermesi manasını taşıyan boşanmanın da tıpkı evlilik müessesesi gibi sosyal bir olgu olarak vuku bulduğunu belirtmekle birlikte boşanma halinin bireylerin birtakım kişisel özelliklerinin yanında yine bireylerin sosyal çevresi ve başta ekonomik ve sosyal olmak üzere çeşitli etkenlerin bileşeniyle gerçekleşen doğal bir hal olduğunu da belirtmek gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, özel ve genel olarak ayrıma tabi tutulan boşanma sebeplerini ilgili bölümün 161. maddesi ve devamında düzenlemesine göre, özel sebepler, zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı; genel sebepler ise evlilik birliğinin sarsılması ve bu boşanma sebebi kapsamında değerlendirilen müşterek hayatın kurulamaması olarak belirtilmektedir.
Özel Boşanma Sebepleri
Zina
Kısaca bu sebeplerden bahsetmek gerekirse zina, TCK kapsamında suç sayılmamakla birlikte zina, eşlerden birinin iradi olarak farklı bir cinsle olan cinsi münasebeti anlamına gelmektedir. TMK m.161 uyarınca eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilmektedir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşmektedir. Belirtmek gerekir ki, affeden tarafın dava hakkı yoktur.
Hayata Kast ve Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış
Diğer bir özel boşanma sebebi ise TMK m.162 gereğince uygulama alanı bulan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranıştır. Buna göre, eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilmektedir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşmekle birlikte affeden tarafa dava hakkı tanınmamaktadır.
Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
Şayet eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşamasının diğer eşten beklenememesi ihtimalinde, bu eş TMK m.163 uyarınca suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle her zaman boşanma davası açabilmektedir.
Terk
Terk, spesifik olarak boşanma sebepleri arasında değerlendirilen ve diğer özel boşanma sebeplerine göre şekil olarak uyulması gereken bir takım prosedürleri içinde barındıran, TMK m.164 kapsamında hüküm ifade eden bir boşanma sebebidir. Bu maddeye göre, eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilmekle birlikte diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılmaktadır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunmalıdır. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılmakta; ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamamakta ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe de dava açılamamaktadır.
Akıl Hastalığı
TMK m.165 kapsamında düzenlenen akıl hastalığı sebebiyle açılacak boşanma davasında ise öncelikle eşlerden birinin akıl hastası olması ve bu yüzden ortak hayatın diğer eş için çekilmez hâle gelmesi şartları aranmakla birlikte hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmî sağlık kurulu raporuyla da tespit edilmesi gerekmektedir.
Genel Boşanma Sebepleri
Kanun koyucu tarafından tetkik edilen genel boşanma sebepleri mevzubahis olduğunda tek başlık ile geniş bir alana hakim olan evlilik birliğinin sarsılması sebebine göre, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilmektedir. Bahsi olunan TMK m.166/1 kapsamında, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilmektedir.
Belirtmek gerekir ki, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde ise, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılmakta ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilmektedir. Son yıllarda özellikle boşanma oranlarının artmasıyla birlikte uygulamada sıklıkla başvurulan ve tarafların çocuğun velayeti, mali hususlar vb konularda anlaşarak, takiben hukuki prosedürlerin gerçekleştirilmesiyle vuku bulan anlaşmalı boşanmanın ise boşanmanın genel veya özel sebepleri arasında değerlendirilmediğini belirtmek gerekmektedir. Söz konusu sebeplerle hem özel hem de genel sebebe dayalı olarak açılacak bir boşanma davasında öncül olarak özel boşanma sebeplerinin mevcudiyeti önem kazanmakta, mevcut olayda özel boşanma sebeplerinin olup olmadığı tespit edilmektedir. Özel boşanma sebeplerinin gerçekleşmediği veya bu sebepten doğan dava hakkının düşmüş olması ihtimalinde ise genel boşanma sebebi değerlendirilip her mevcut somut olayın şartları kendi bünyesinde değerlendirilmek kaydıyla boşanmaya hükmolunmaktadır.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
2009/8440 E., 2010/12941 K., 29.06.2010 T.
BOŞANMA SEBEPLERİ ( Hem Özel Hem Genel Boşanma Sebeplerine Dayanıldığında)
GENEL BOŞANMA NEDENİ
ÖZEL BOŞANMA NEDENİ
Hem özel hem de genel sebebe dayanılarak boşanma davası açılmış ise, doğuracakları hukuki sonuçlar farklı olacağından öncelikle özel boşanma sebeplerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, özel sebep varsa, bu sebebe dayanılarak, özel boşanma sebeplerinin gerçekleşmemesi veya özel sebebe dayalı dava hakkının düşmüş olması halinde, deliller, genel boşanma sebebi çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
DAVA VE KARAR
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI
Davalı, mütekabil boşanma davası açmış, mütekabil boşanma davasında; zina, olmazsa hayata kast, bu da olmazsa pek kötü davranış, bunun da kabul edilmemesi halinde haysiyetsiz hayat sürme, bu da kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
Zina, hayata kast, pek kötü muamele ve haysiyetsiz hayat sürme özel boşanma sebebi yanında genel boşanma ( TMK m. 166/1 ) sebebi de oluşturur.
Böyle bir durum karşısında kalan eş, dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir.
Hem özel hem de genel sebebe dayanılarak boşanma davası açılmış ise, doğuracakları hukuki sonuçlar farklı olacağından öncelikle özel boşanma sebeplerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, özel sebep varsa, bu sebebe dayanılarak, özel boşanma sebeplerinin gerçekleşmemesi veya özel sebebe dayalı dava hakkının düşmüş olması halinde, deliller, genel boşanma sebebi çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Toplanan delillerin öncelikle özel boşanma sebepleri bakımından değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ
Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), bozma sebebine göre davalı-mütekabil davacının sair temyiz itirazları ile davacı-karşılık davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.
Yazarlar:
Av.Tuğsan YILMAZ
Av.Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR
Bir önceki Aile Hukuku kategorisinde yer alan boşanma davası hakkındaki yazımız; Tam Kusurlu Eş Boşanma Davası Açabilir Mi?
Yorum yap