Title: Boşanma davası hangi hallerde reddedilir?
Reviewed by Av. Tuğsan YILMAZ on Mar 20
Rating: 5.0

Hakimin geniş takdir yetkisine sahip olduğu boşanma davalarında, davayı kabul veya reddetme, delillerin sunulmasının ardından tanıkların ve tarafların dinlenmesiyle gerçekleşmektedir. Hakim, bir boşanma davasının kabulüne veya reddine karar verirken öncelikle evlilik birliği içerisinde evliliğin özüne ve ruhuna aykırı olarak boşanma davalarında temel ilkelerden sayılan kusurun varlığını, kusurlu tarafın dava açmaya hakkı yoktur kaidesinden yola çıkarak araştırmaktadır. Şayet tanık beyanlarının ve fotoğraf, telefon kayıtları, bilirkişi raporu gibi çeşitli delillerin gerçekle paralel olarak değerlendirilmesi sonucunda hakimin, davacının bu davayı açmakta menfaati olduğu kanaatine varması takdirinde boşanma davasının kabulüne karar verilmektedir.

Örneğin eşine sürekli olarak şiddet uygulayan ve hakarette bulunan eşin açacağı boşanma davası, yüksek ihtimalle somut olayın diğer koşullarının da değerlendirilmesiyle birlikte reddedilecektir. Diğer bir ihtimal olan boşanma davasını açan tarafın davadan vazgeçmesi veya tarafların davalarından feragat etmeleri halinde açılan boşanma davası gerekçeleri farklı olmakla birlikte yine reddedilmektedir.

Boşanma davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda belirtilen zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri ile birlikte tarafların hukuki prosedürlerin takip edilmesiyle birlikte anlaşmasıyla da açılabilmektedir.

Kanunda sayılan bu sebeplerden evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile günümüzde uygulamada sıklıkla görülen anlaşmalı boşanma haricinde kalan sebepler, özel boşanma nedeni olarak kabul edilmektedir. Misal olarak bir boşanma davasının boşanmanın özel sebeplerinden biri olarak kabul edilen terk nedeniyle açılması durumunda, terk eden eşe usulüne uyulmak üzere gönderilen ihtar sonucunda eş, evine geri dönmüşse boşanma davası reddedilmektedir.

Yine resmi sağlık kurulu raporuyla kanıtlanması gereken akıl hastalığının boşanma davasında sebep olarak öne sürülmesi halinde, bu raporun akıl hastalığının bulunmadığı yönünde ibareler içermesi, boşanma davasının kabul edilmemesine sebebiyet vermektedir. Örneğin akıl hastalığı sebebiyle açılan boşanma davasının sağlık kurulunun akıl hastalığının bulunmaması yönünde bir karar vermesine dayalı olarak reddedilmesi ihtimalinde hemen ertesi gün başka bir gerekçeye dayanılarak boşanma davası açılabilmektedir. Ancak kanun koyucunun belirlediği zaman sınırları içerisinde aynı sebebe dayanarak açılacak boşanma davası reddedilmektedir.

TMK m.166’nın son fıkrası gereğince boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılmakta ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilmektedir.

Av. Tuğsan YILMAZ
Av. Halil İbrahim ÇELİK
Didem TALGIR

Önceki yazımız Boşanma Davasını Hangi Tarafın Açtığı Önemli Midir? de boşanma davasında davacı ve davalı sıfatları, kusurun önemi, davayı açmakta menfaati olan tarafın dikkat etmesi gerekenler bakımından açıklayıcı bilgiler verilmektedir.